16. Hukuk Dairesi 2015/2445 E. , 2016/3510 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ...Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 103 ada 76 parsel sayılı 85.352,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içerisinde, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu çekişmeli 103 ada 76 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan davanın kabulü ile, davalı Hazine adına yapılan tespitin iptaline, miktar ve vasfı aynı kalmak kaydıyla davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., temyize konu çekişmeli 103 ada 76 parsel sayılı taşınmazın babasından kendisine intikal ettiği, 30-35 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla Hazine adına yapılan tespitin iptali ile adına tescilini talep etmiş, davalı Hazine, dava konusu taşınmazın Hazine adına tapusu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Hazine adına oluşturulan ve dava konusu taşınmazı kapsayan tapu kaydının oluşumundan evvel davacı yönünden zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davalı hazine tapusu, belirtmelik tutanağında belirtildiği üzere taşınmazın öncesinin mera olması nedeniyle oluşturulmuş olan 23.10.1963 tarih 370 sıra numaralı tapudur. Bilahare 16.06.1969 tarih, 740 sıra numaralı tapu ile ifraz edilmiş ve müfrez Hazine tapusu dava konusu 103 ada 76 parsel sayılı taşınmazla birlikte dava dışı 103 ada 74 ve 75 parsel sayılı taşınmazlara da revizyon görmüştür. 103 ada 75 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına kesinleşmiş, 103 ada 74 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağı dosyaya getirtilmemiştir. Çekişmeli taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edildiğine göre, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 46/1. maddesi gereğince tapu kaydının tesis tarihi olan 1963 yılına kadar davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmesi gerekirken bu yönde yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin beyanlarından zilyetliğin başlangıç tarihi anlaşılamamaktadır ayrıca ziraat bilirkişi raporunda da, mera yönünden değerlendirme yapılmamıştır. O halde sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle, tapu kaydının revizyon gördüğü dava dışı diğer parsel tutanakları ile komşu taşınmaz tutanak ve dayanakları eksiksiz olarak getirtilmeli, temyize konu edilen çekişmeli 103 ada 76 parsel sayılı taşınmazın, hazine adına tapu kaydının oluştuğu 1963 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve mahalli bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla, çekişmeli taşınmazın öncesinin belirtmelik tutanağından anlaşıldığı üzere mera olması nedeniyle detaylı mera araştırması yapılmalı, taşınmazların öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadıkları, komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı belirtilmeli, taşınmaz başında dinlenecek davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı komşu köylerden seçilmiş mahalli bilirkişiler, varsa belirtmelik tutanak tanıkları ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.