Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8696
Karar No: 2014/6385
Karar Tarihi: 02.04.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/8696 Esas 2014/6385 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, the Shell company şirketi ile önceki taşınmaz maliki arasında 40 yıl süreli kira sözleşmesi akdedildiğini ve tapuya şerh verildiğini, davalının daha sonra taşınmazı satın alarak sözleşmenin tarafı haline geldiğini, taşınmazda davalının işlettiği akaryakıt istasyonu bulunduğunu belirtmiş ve taraflar arasında taşınmazda müvekkili lehine 500,000 USD karşılığında intifa hakkı tesisi hususunda protokol imzalandığını, davalının daha sonra sözleşmenin süre bitimi olan 31.07.2008 tarihinde yenilenmeyerek sona erdirileceği ve akabinde lehine intifa hakkı tesis edilen Petrol Ofisi AŞ. İle çalışmaya başlayacaklarını bildirdiğini ifade etmiştir. Davalının kira sözleşmesini süresinden önce haksız olarak ifasının imkansız hale getirildiğini ve müvekkilinin kâr mahrumiyeti bulunduğunu belirterek, 20,000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Ancak, mahkemece bayilik-kira sözleşmelerinin bileşik sözleşme olduğu ve bayilik sözleşmesinin sona ermesi ile kira sözleşmesinin de kendiliğinden sona erdiğine dair kabul isabetsizdir. Her iki sözleşme birbirinden bağımsız olup, ayrı ayrı sonuçlar doğuracaktır. Mahkemece bayilik-kira sözleşmeleri ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Türk Borçlar Kanunu'nun 122. ve 125. maddeleri ise kiralananın işgal edilmesi durumunda kira bedeli ile birlikte taşınmazın iadesi talebini ve kiralananın işgal edilmemesi halinde sözleşmenin kanundaki hükümlere uygun olarak sona
19. Hukuk Dairesi         2013/8696 E.  ,  2014/6385 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 42. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 25/06/2012
    NUMARASI : 2011/57-2012/165

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. .... ile davalı vek. Av. İ.. B.."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili; müvekkilinin selefi olan the Shell company şirketi ile önceki taşınmaz maliki arasında 01.04.1990 tarihli 40 yıl süreli kira sözleşmesi akdedildiğini ve tapuya şerh verildiğini, davalının daha sonra taşınmazı satın alarak sözleşmenin tarafı haline geldiğini, taşınmazda davalının işlettiği akaryakıt istasyonu bulunduğunu, taraflar arasında taşınmazda müvekkili lehine 500,000 USD karşılığında intifa hakkı tesisi hususunda protokol imzalandığını, davalının daha sonra sözleşmenin süre bitimi olan 31.07.2008 tarihinde yenilenmeyerek sona erdirileceği ve akabinde lehine intifa hakkı tesis edilen Petrol Ofisi AŞ. İle çalışmaya başlayacaklarını bildirdiğini, davalının kira sözleşmesini süresinden önce haksız olarak ifasının imkansız hale getirildiğini, müvekkilinin kâr mahrumiyeti bulunduğunu belirterek şimdilik 20,000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; dağıtıcı ile bayiler arasında tek bir ilişki 2 ayrı sözleşmeye konu edilmekte ise de amacın tek bir sözleşme yapma olduğu, istisnalar dışında aslında dağıtıcı ile bayiler arasındaki hukuki ilişkinin temelinin bayilik sözleşmesi olduğu, intifa veya kira sözleşmesinin akibetinin bayilik sözleşmesinin akibetine bağlı kalacağı, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sürenin dolması sonucu 18.12.2007 tarihi itibarıyla münfesih olduğu, bayilik sözleşmesinin sona ermesi kira sözlemesini de sona erdireceğinden davacının kâr mahrumiyeti talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kira sözleşmesinin ifasının imkansız hale getirilmesinden kaynaklanan kar mahrumiyeti talebine ilişkindir.
    Taraflar arasında, 18.12.2002 tarihli 1 yıl süreli akaryakıt istasyonu işletilmesine dair işletme sözleşmesi akdedilmiş olup, anılan sözleşme süre uzatımları sonucu 31.07.2008 tarhinde kendiliğinden sona ermiştir.
    Akaryakıt istasyonunun işletildiği taşınmaza ilişkin olarak da davalı kiralayan ile davacı kiracı arasında 10.09.1990 tarihli 20 yıl süreli, sonrasında da 10+10 yıl süreli kira sözleşmeleri akdedilmiş ve bu sözleşmeler davacı lehine tapuya şerh edilmiştir.
    İşletme sözleşmesi ve kira sözleşmesinin devamı sırasında taşınmaz üzerinde davacı lehine intifa hakkı tesisine yönelik olarak 27.12.2007 tarihli intifa hakkı tesisi vaadi ve yatırım hakkında protokol imzalanmış, davacı yan bu protokol gereği taşınmaz üzerinde lehine intifa hakkı tesis edilebilmesi için tapu kaydında lehine olan kira sözleşmesine ilişkin şerhi terkin ettirmiştir. Ancak davalı yanın davacı lehine intifa hakkı tesisine yanaşmaması üzerine, terkin edilen kira sözleşmesinin yeniden tescili için davalı aleyhine önce Kadıköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/80 D.İş sayılı davacı tarafından süresinde açılacak dava sonuna kadar taşınmazın 3. şahıslara devrinin ve yeni bir ayni hak tesisinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararını almış, sonrasında Aksaray 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/187 Esas sayılı davayı açmıştır. Anılan davada yapılan yargılama sonunda verilen ve Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen 2008/63 sayılı
    karar ile davanın kabulü ile kira sözleşmesinin dava tarihinden itibaren tapuya şerhine karar verilmiştir. Anılan kararda ihtiyati tedbirin devamına yönelik bir hüküm tesis edilmediğinden ihtiyati tedbir kendiliğinden sona ermiş, dosyanın temyiz incelemesinin devamı sırasında davalı, taşınmaz üzerinde dava dışı PO A.Ş. lehine intifa hakkı tesis etmiştir. Bu durum karşısında, davacı artık tapu kaydına güvenerek lehine intifa hakkı tesis edilen PO A.Ş."ye karşı mahkemece yeniden tesciline karar verilen kira sözleşmesini ileri süremeyeceğinden kira sözleşmesinin ifası imkansız hale gelmiştir.
    Yargılama sırasında alınan 18.01.2011 tarihli ve 03.05.2012 havale tarihli bilirkişi raporları da davacı lehinedir.
    Mahkemece bayilik-kira sözleşmelerinin bileşik sözleşme olduğu, bayilik sözleşmesinin sona ermesi ile kira sözleşmesinin de kendiliğinden sona erdiğine dair kabul isabetsizdir. Her iki sözleşme birbirinden bağımsız olup, ayrı ayrı sonuçlar doğuracaktır. Hal böyle olunca, mahkemece bayilik-kira sözleşmeleri ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle yukarıda yapılan açıklamalar da gözetilip tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yanılgılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi