17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/24309 Karar No: 2017/4289 Karar Tarihi: 20.04.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/24309 Esas 2017/4289 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/24309 E. , 2017/4289 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline sigortalı ve davalıya ait ... plaka sayılı aracın ehliyetsiz sürücü Volkan Bekar kontrolünde iken 18/08/2009 günü ... plaka sayılı araç ile kazaya sebep olarak ... isimli şahısın yaralanmasına neden olduğunu, ... %24 oranında özürlülüğüne neden olduğunu, bu nedenle 25.114,51 TL işgücü kaybı tazminatı hesaplandığını ve... ödendiğini, ödenen tazminatın rücuen tahsili için kusurlu olarak araç kullanan ... ve araç sahibi ... aleyhine... 6. ... Müdürlüğünün 2013/6737 sayılı dosyası ile takip yapıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiğini, anlatılan nedenlerle itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı ..."nün aracının satışını yapmakla malik sıfatı kalmamış olup, bu hali ile işleten olmadığı, davalı mülkiyetinde olmayan bir aracın sigortasının yaptırılması ve bu sigortalılık dönemi içerisinde meydana gelen kazadan dolayı oluşan ... tazminatı ödenmesini gerektirir zarar nedeni ile davacının işleten olmayan davalıya rücu hakkının bulunmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ... sözleşmesine dayanılarak ... şirketi tarafından kendi akidi aleyhine açılan rücuen alacak istemine ilişkindir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun"un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, ..., vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun"un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince somut olayda davanın görülmesinde tüketici mahkemeleri görevlidir. Mahkemece işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin işin esası hakkında hüküm kurması yerinde değildir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilmeksizin uyuşmazlığı çözümlendirmeye tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. 2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.