19. Hukuk Dairesi 2018/2025 E. , 2019/4554 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafından ... İcra Müdürlüğü"nün 2015/3 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacının takibe konu kredi sözleşmesinde imzası olmadığını, imzaların davacıya ait olmadığından dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, ...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/141 esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ile imzalarının davacıya ait olmadığının belirlendiğini, icra takibi nedeniyle borçlu bulunmadıklarının tespiti ile %20 kötü niyet tazminatı ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bankaya ibraz edilen belgelere göre adi ortaklığa kredi kullandırıldığını, davacının borçtan sorumlu olduğunu, icra takibine itiraz ederek takibi durdurabilecekken bunu yapmayarak dava açılmasına sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, takibe konu borcun 30.10.2013 tarihli ... Ortaklığı"na tahsis edilen 30.000,00 TL limitli işletme kredisinden kaynaklandığı, kredinin ... Adi Ortaklığı"na tahsis edildiği, sözleşmeyi ..."in borçlu, ortaklar ..."in ise müteselsil kefil olarak imzaladığı, davacının sözleşmenin tarafı olmadığından takibe konu borçtan kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunmadığı, davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davalı alacaklı tarafça başlatılan icra takibinin haksız olmasının yanında takibin kötü niyetle yapıldığının ispatlanmasının gerektiği, davalı bankadan kredi talep edilirken eski tarihli ortaklık sözleşmesinin sunulması suretiyle bankanın yanıltıldığı, bu hususta adi ortak ... hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi"nde özel belgede sahtecilik suçundan ayrıca kovuşturmanın devam ettiği, kötü niyetin davacı tarafça ispatlanmadığı kanaatine varılarak davacının takip nedeniyle borçlu olmadığına, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/5983 esas ve 2017/1253 karar sayılı ve 20.02.2017 tarihli kararı ile “Uyuşmazlık banka tarafından adi ortaklığa kullandırılan krediden, adi ortakların birlikte sorumlu olduklarından dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece öncelikle banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, kredinin adi ortaklığa kullandırıldığı tarihte, davacının adi ortaklığın ortağı olup olmadığı ve kredinin kime ödendiği hususlarının tespitinden sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile kesinleşmemiş ceza dosyasından dinlenilen üçüncü kişilerin beyanına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı vekilinin alacağa konu ... İcra Dairesinin 2015/3 esas sayılı dosyasında davacı dışındaki diğer borçlular tarafından borcun ödenerek icra takibinin kapatıldığını, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin ise beyanında dava konusu ... İcra Müdürlüğü"nün 2015/3 esas sayılı takip dosyası 06.12.2017 tarihi itibariyle diğer takip borçluları tarafından ödenmek suretiyle infaz olduğu, bu sebeple davanın konusuz kalması nedeniyle uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm kurulmasına gerek kalmadığını beyan ettiği, icra takibine konu alacağın davacı haricindeki diğer borçlular tarafından ödendiği, davacının dava açılmasına sebebiyet vermediği, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar vermek gerektiği, icra inkâr tazminatı talebine ilişkin ise dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve ayrıca tarafların icra inkâr tazminatını gerektirecek bir davranışının bulunmadığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz istemlerinin reddine,
2) Konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde verilen kararlar maktu harca tabidir. Böyle olmasına rağmen mahkemece nisbî karar harcı alınıp davalının bakiye nisbî harç ile sorumlu tutulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de bu husus yeni bir yargılamayı gerektirmediğinden kararın 3. bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “3.Bu karar nedeniyle alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının 853,37 TL peşin harçtan indirilerek geriye kalan 817,47 TL harç bedelinin hüküm kesinleştiğinde ve talebi hâlinde davacıya iadesine” cümlesinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde düzeltilmesine, hükmün düzeltilmiş bu hâliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan (1) nolu bent uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bent uyarınca hükmün düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 30/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.