10. Hukuk Dairesi 2016/9438 E. , 2017/3395 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile bir kısım sigortalılığının geçersizliği sonucunda sigortalı sayılmayan ve bu nedenle yaşlılık aylığı şartlarını kaybettiğinden bahisle aylığın kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, davacının 23.08.2002-30.09.2003 tarihleri arasında işyerinde geçen çalışmalarının gerçek ve eylemli çalışma olduğunun tespitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline, davacının davalı kurumca kesilen yaşlılık aylıklarının yeniden bağlanması, ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle ödenmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, 01.05.2009 tarihinden itibaren 5011 gün üzerinden 506 sayılı Yasa gereğince yaşlılık aylığı alan davacı hakkında 2009 yılında yapılan denetim ile davadışı olan ve 1064771 sicil numaralı olan ve belgelerden anlaşıldığı kadarı ile ... Yapı Kooperatifine ait olduğu anlaşılan işyerinden 23.08.2002 - 30.11.2002 tarihleri arasında kalan sürede yapılan bildirimler ile 1064772 sicil numaralı ve davadışı ... Limited Şirketi"nin taşeron ... Konut Yapı Kooperatifinin ise asıl işveren olarak kayıtlı olduğu anlaşılan işyerinden yapılan 05.07.2003-01.07.2004 tarihleri arasında davacı adına yapılan sigortalı bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile iptal edilerek aylıklarının 2010 yılı Mayıs ayı itibari ile durdurulduğu anlaşılmakta olup, davaya konu uyuşmazlığın anılan dönemlerde davacı adına yapılan sigortalı bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olup olmadığı hususunda toplandığı, buna göre davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86. maddesi olduğu anlaşılmaktadır.
Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, eldeki gibi sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan ... hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada ise, Mahkemece, davacının Kurumca iptal edilen bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, verilen kararın eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; çalışmaları ile ilgili tüm belgeler davalı kurumdan; puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları işverenden ve dava konusu dönem içerisinde davacı çalışmalarını Kuruma bildiren işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı; davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, tespiti istenen dönemde davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, eldeki davaya yönelik olarak, Mahkemece, öncelikle davalı kurumdan sorularak davacı adına hangi dönemlerin fiili çalışma olarak kabul edilmediği hususu net olarak belirlenmeli, bu dönemler bakımından bildirimlerin yapıldığı işyerlerinin işverenleri irdelenmeli, işyeri dosyaları getirtilmeli ve Kanun kapsamına alınış tarihleri irdelenmeli, aslen 46254 ada 1 sayılı parsel içerisinde birden fazla inşaat işyeri ve birden fazla işveren olup olmadığı hususu irdelenmeli, her bir işyerinin iskan ve yapı ruhsatı tarihleri ile ruhsat ve yapı sahipleri belirlenmeli, bu binalar içerisinde uzun süredir sakin olanlar resen belirlenerek Kurum müfettiş raporu içeriğindeki iddialar irdelenmeli ve davacının çalışmalarını bilebilecek şekilde komşu bina, inşaat veya işyerlerinden tanıkların varlığı öncellikle taraflardan bulunamaz ise resen araştırma ilkesi çerçevesinde araştırılmalı ve belirlenecek kişilerin beyanlarına başvurulduktan sonra dinlenen tanık beyanlarına göre davacının inşaata getirdiği malzemelere ait olarak verilen yazılı belgelerinin bulunup bulunmadığı hususu da ayrıntılı ve açıkça irdelenmeli ve çalışmanın fiili olup olmadığı hususunda tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.