10. Hukuk Dairesi 2016/16543 E. , 2017/3392 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, davalı Kuruma fark işçilikten kaynaklanan prim ve gecikme zammı borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme,bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada mahkemece ilk kez verilen 22.11.2012 tarihli karar Dairemizin bozma ilamı ile “davacı şirketlerin ihaleli işten hangi tarih itibari ile el çektiklerinin belirlenmesi açısından, 11483880 sayılı işyerine ilişkin Kurum tescil dosyası getirtilmeli, plan proje bürosu olarak faaliyet gösterdiği anlaşılan bu işyerinin kapsam ve niteliği araştırılmalı, sırf İSKİ’den alınan ihaleli iş nedeniyle ve bu iş için açılıp açılmadığı araştırılmalı, vergi dairesinden muhatasar beyannamelerinin olup olmadığı, ihale konusunda çalışan işçilerin ihale belgelerinde adlarının geçip geçmediği, yapılan sözleşmede bu iş için kaç işçinin görevlendirildiğine dair şartların varlığı, ayrıca ihale makamında çalıştırılacak işçilerin isimleri bulunuyor ise bu isimlerin hangi tarihe kadar bildirimlerinin devem ettiği ve özellikle 2006–2010 yılları arasında başkaca ihaleli iş yapılıp yapılmadığı, başka işler nedeniyle davacı şlirketlerden fatura kesilip kesilmediği, şirketlerin göstereceği deliller de dikkate alınarak araştırılmalı ve bu işin bitim tarihi belirlendikten sonra eksik bildirim olup olmadığı hususunda ... uzmanı, yeminli mali müşavir ve hukukçu bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden dfenetime elverişli şekilde rapor alınarak, bu raporu dosyadaki tüm bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek, bilirkişilerin SSK müfettişinden farklı sonuca ulaşmaları halinde bunun neden ve dayanakları açıklattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 ..., 1974, sayfa 395 vd.)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
Eldeki davada da Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararlarına uyulmuş olmasına rağmen, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün olmayıp, özellikle davacı şirketin aldığı hakediş tutarlarından ilk 9’unun 31.12.2007 tarihi öncesine ait olup da 10’uncu hakediş ödemesinin neden 10.04.2010 tarihli olduğu hususunun İSKİ’den sorulması ile hangi neden/nedenlerle gecikmeli olarak hakediş ödemelerinin yapıldığı, bu ödemenin 31.12.2007 tarihinden önce mi yoksa sonra mı bitirilmiş işlere dair olup olmadığı hususu irdelenmeli, davacı ortak girişimin ihaleye konu olan projelendirme işine dair belgeleri hangi tarih itibari ile davadışı İSKİ’ye teslim ettiği gibi hususlar da araştırılmak suretiyle özellikle hakediş ödemesinin gecikme sebebi de belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar tesisi isabetsizdir.
O halde, davalı kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.