21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/2303 Karar No: 2008/20048 Karar Tarihi: 16.12.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/2303 Esas 2008/20048 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/2303 E. , 2008/20048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 1. İcra Mahkemesi TARİHİ : 03/10/2007 NUMARASI : 2007/129-2007/838
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkin olup davacı dava konusu ....plaka sayılı araç üzerine konulan 18.01.2007 tarihli fiili haczin kaldırılmasını istemiştir.Davacının bu aracı 20.03.2006 tarihli Antalya 9.Noterliğince düzenlenen satış sözleşmesiyle borçlu D.Sebze ve Meyve Tarım Ürünleri Ltd.Şti"den satın aldığı anlaşılmış ise de aracı o tarihten bu yana fiilen teslim almadığı fiili haczin araç borçlunun elindeyken uygulandığı haciz tutanağı içeriğinden açıkça ortadadır. Davalı alacaklı satışın danışığa dayalı olduğunu savunmuş, dinlenen tanıklar aracı satın alan davacı E. B.’un borçlu Lt.Şti"nin çalışanı olduğunu satışa rağmen borçlu tarafından aracın kullanılmaya devam ettiğini yeminli anlatımlarında açıklamışlardır. Toplanan ve özetlenen kanıtlardan satışın alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde olduğu anlaşıldığından bu noter satış işlemi alacaklıların hakların etkilemez. Gerçekten de İİK’nun 86/3 maddesine göre dürüstlük kurallarına aykırı olarak taşınır mal üzerinde 3.kişinin kazandığı haklar alacaklının hacizle o mala ilişkin haklarını ihlal ettiği oranda geçersizdir. Öte yandan istihkak davası sırasında davalı alacaklının danışık savunmasını ileri sürebileceği ve hakimin bu iddia üzerinde durarak sunulan kanıtları değerlendirmesi gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.Gerçekten de davalı alacaklı işlemin danışığa dayalı olduğunu yargılamanın her aşamasında ileri sürebilir ve bu savunmasını tanık dahil HUMK da yazılı her türlü delille kanıtlayabilir.(M.K.6.madde)Bu savunmanın incelenmesi için alacaklının İİK’nun 277.ve onu izleyen maddeleri uyarınca bağımsız olarak yada İİK’nun 97/18.maddesi uyarınca karşılık olarak tasaruffun iptalı davası açması gerekli değildir.(21.HD.05.02.2002, 4623-5339,23.11.1999, 6795-8443, 15.HD.30.10.1996 , 5670-5613 ) Bu durumda alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olarak yapılan satış danışıklı olup geçersiz olduğundan davacı 3.kişinin davasının reddi gerekirken aksine düşüncelerle kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı (alacaklı)"ya iadesine 16.12.2008 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.