Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5162
Karar No: 2021/657
Karar Tarihi: 27.01.2021

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5162 Esas 2021/657 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu karar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir ve suç 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık'tır. Sanık, nakil aracının iadesine karar verilen mahkumiyet hükmü ile birlikte mahkum edilmiştir. Ancak, Yargıtay, aracın iadesi kararının hukuka uygun olup olmadığını değerlendirmek için dikkate alınması gereken bazı faktörler olduğunu belirtmiştir.
Öncelikle, aracın iadesi hükmü, araç hakkında açılan müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte ortadan kalkacaktır. Bu nedenle, yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı belirtilmektedir.
Bununla birlikte, Yargıtay'ın aracın iadesi kararını denetimindeki temel amaç, mülkiyet hakkına haksız müdahaleyi önlemek ve yargılamanın makul sürede bitirilmesini sağlamaktır. Bu nedenle, Yargıtay, araç hakkında açılan müsadere davasının sonucunu göz önünde bulundurarak, aracın iadesi kararının hukuka uygunluğunu incelemiş ve yerel mahkemenin kararını onamıştır.
Kanun maddeleri olarak, kararda 5237 Sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 Sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 Sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilmektedir. Bu maddeler, sanık lehine düzenlemeler içermekte ve uygulama yapma görevinin yerel mahkemeye ait olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, sanık hakkında arttırım yapılan meslek ve sanatın sağladığı kolaylık ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği hususları da vurgulanmaktadır.
Kararda
19. Ceza Dairesi         2019/5162 E.  ,  2021/657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Nakil Aracının İadesi
    TEMYİZ EDENLER : Sanık, Katılan ... İdaresi Vekili

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz talebinin suçta kullanılan nakil aracı hakkında kurulan hükümle sınırlı olduğu kabul edilerek anılan hükme hasren, sanığın ise mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebine ilişkin yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükmüyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle;
    A-) Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olmakla, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE İADE KARARININ ONANMASINA,
    B-) Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
    Kabule göre;
    1) Sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde düzenlenen meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan faydalanarak işlediğinden bahisle arttırım yapılmış ise de sanığın şoför olmasının başlı başına 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde vücut bulan nitelikli hale sebebiyet vermeyeceği gözetilmeden ve mesleğinin de nasıl bir kolaylık sağladığı tartışılmadan sanık hakkında fazla ceza tayini,
    2)Sanık hakkında verilen gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 52/2. maddesinin gösterilmesi gerekirken TCK"nun 52. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3)Suça konu sigaraların numune alınmak suretiyle 08/11/2013 tarihinde imha edildiğinin anlaşılması karşısında sadece numune alınan sigaraların müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. Maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi