Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18848
Karar No: 2017/3382
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18848 Esas 2017/3382 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/18848 E.  ,  2017/3382 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    Davacı tarafından rücuan tazminat istemli açılan davada yapılan yargılama sonucu ... Asliye Hukuk Mahkemesinden İş Mahkemesi sıfatıyla davanın reddine dair verilen hükme karşı davacı Kurum avukatı tarafından İstinaf yoluna başvurulması ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi davacı Kurum avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... Tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM:
    Davacı kurum, 18.07.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan sigortalıya yapılan 2.387,00 TL tutarındaki geçici iş göremezlik ödemelerinin davalılardan rücuan tahsilini istemiştir.
    II- CEVAP:
    Davalılardan ... davaya cevap vermemiş, diğer davalı ... Aş ise davadan önce davalı kuruma davaya konu tutarın ödenmesi nedeniyle davanın reddi gerektiğini belirtmiştir
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    ... Asliye Hukuk (İŞ) Mahkemesince davadan önceki ödeme nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
    B- BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince; davacı kurumun, 14.09.2015 tarihinde açtığı bu davadan önce davalı ... şirketi tarafından 05.11.2010 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının isabetli olduğunu ve davalıların konusu bulunmayan davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle Kurum aleyhine verilen vekâlet ücretinin de yerinde olduğunun kabul edilerek, davacı kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE dair karar verilmiştir.
    IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı kurum tarafından dosyaya mübrez ödeme dekontunun dava konusu ile ilgili olmaması nedeniyle verilen kararın hatalı olduğu ve böyle bir ödemenin varlığı halinde dahi dava açılmasına sebebiyet verenin Kurum almaması nedenleriyle ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME :
    6100 Sayılı HMK geçici 3. Maddesinin ikinci fıkrasındaki “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” Hükmü mevcuttur.
    07.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Adalet Bakanlığı kararı ile 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 25 ve geçici 2 inci maddeleri uyarınca kurulan ve yargı yerleri belirlenen bölge adliye mahkemeleri ile 2576 saylı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 ve geçici 20 inci maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevresi belirlenen bölge idare mahkemeleri, 20.7.2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı hususu belirlenmiştir.
    20.07.2016 tarihinden önce verilen ilk Derece Mahkeme kararları hakkında, 6100 Sayılı HMK geçici 3. Maddesi gereğince 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427 ilâ 454 üncü maddeleri arasında belirtilen temyiz kanun yolu, 20.07.2016 tarihinden sonra verilen ilk derece Mahkeme kararları hakkında 6100 sayılı Yasanın 361-373’üncü maddeleri arasında belirtilen temyiz kanun yolunun uygulanması gereklidir.
    Diğer taraftan, İş mahkemeleri bakımından ise 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümlerinin de dikkate alınması gereklidir.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesinde; “İş mahkemelerince verilen nihaî kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Şu kadar ki, para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararlar hariç, miktar veya değeri bin Türk lirasını geçmeyen davalar hakkındaki nihaî kararlar kesindir.” Hükmü ile aynı maddenin 3. fıkrasında “Bölge adliye mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beş bin Türk lirasını geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Hükmü mevcut iken 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasanın 5. maddesi ile bu hükmün ilk fıkrasında yer alan “bin lira” ibaresi “üç bin liraya”, 3. fıkrasında yer alan “beşbin lira” ibaresi ise “kırk bin Türk lirasına” şeklinde değiştirilmiştir.
    Buna göre, 20.07.2016-02.12.2016 tarihleri arasında verilen ilk derecede iş mahkemeleri kararları bakımından istinaf sınırı 1.000,00 TL ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları bakımından ise temyiz sınırı 5.000,00 TL iken, 02.12.2016 tarihinden sonra verilen ilk derecede iş mahkemeleri kararları bakımından ise, istinaf sınırı 3.000,00 TL Bölge Adliye Mahkemesinin kararları bakımından temyiz sınırı ise 40.000,00TL’dir.
    Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması hâlinde temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde alacağın tamamının gözetilmesi; tamamı dava edilen alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi hükmü gereğidir.
    Somut olayda, 17.10.2016 tarihli Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre dava konusu edilen alacağın tamamının 2.387,00 TL olması ile redde konu tutarın 2.387,00 TL olması karşısında, reddedilen tutar yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması olanaksızdır.
    O halde, davacı Kurum avukatının temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla kesinlik nedeniyle reddi gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi