1. Hukuk Dairesi 2014/9736 E. , 2015/10623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2014
NUMARASI : 2014/5-2014/5
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar talep eden tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Talep eden; karşı taraf aleyhine açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası neticesinde Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/331 Esas, 2013/797 sayılı kararı ile yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini, ancak anılan alacakların rehinle temin edilmediği gibi, bugüne kadar da ödenmediğini, borçluların mal kaçırma ihtimallerinin bulunduğunu ileri sürerek, teminatlı veya teminatsız olarak alacak karşılığı borçluların menkul ve gayrimenkulleri ile 3. kişilerdeki alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece borçlu tarafa tebligat yapılmadan evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde; borçluların ikametgahlarının ... İlçesinde bulunduğu, dayanak mahkeme kararının da Serik Sulh Hukuk Mahkemesince verildiği, mahkemelerinin yetkili olmadığı gerekçesi ile yetkisizlik sebebi ile talebin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ilâ 268. maddelerinde yer almaktadır. Bu Kanunun 258. maddesin de açıkça; "" İhtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. "" hükmüne yer verilmiştir. Atıf yapılan aynı kanunun 50. maddesinde de; "" Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25. maddesi hükmü tatbik olunur. "" düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı kanunla değişik 265. maddesi hükmü gereğince, "" Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.""
./..
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun da ise yetki hususu; 5. ila 24. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Kanun, kamu düzeni düşüncesiyle bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde görüleceğini öngörmüştür. Bu yetkiye, o davaların kanunun kesin olarak bildirdiği yerde bakılacak olması sebebi ile "" kesin yetki "" denir. Bu nedenle hakkında kesin yetki hükmü bulunan bir dava, yalnız kesin yetkili mahkemede açılır. Taraflar sözleşme ile kesin yetkili mahkemenin yetkisini kaldıramayacakları gibi, kesin yetkili mahkemenin yanında başka bir yetkili mahkeme de kararlaştıramazlar.
Hemen belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 12. maddesi hükmü gereğince; taşınmazın aynına yönelik davaların taşınmazın fiilen bulunduğu yer mahkemesinde açılması ve görülmesi zorunludur. Anılan kural kesin yetki kuralı olup kamu düzeni ile ilgilidir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında Mahkemece de re"sen gözetilmesi gerekir. Buna karşılık ecrimisil alacağına konu davalar taşınmazın aynına ilişkin bulunmadığından kesin yetki kuralı uygulanmaz. Bu nedenle, ecrimisilin konu yapıldığı davalarda yetki, kamu düzenine ilişkin olmayıp, yetki itirazı ancak itiraz olarak ileri sürülebilir.
Somut olaya gelince; ihtiyati haciz talebinde bulunan M.. H.."ın, C.. G.., İ.. G.., M.. G.., R.. G.., R.. G.. aleyhine ecrimisil alacağınıntahsili hususunda yapmış olduğu icra takibine haksız yere itiraz ederek takibi durdukları gerekçesi ile Serik 1. İcra Müdürlüğü"nün 2010/3306 Takip sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptali ile takibin devamı isteği ile açmış olduğu dava neticesinde, Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 27.11.2013 tarihli, 2010/331 Esas, 2013/797 sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulü ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden de davalıların sorumlu tutulmalarına karar verildiği, talepte bulunanın da bu ilama konu vekalet ücreti ve yargılama giderleri sebebi ile ihtiyati haciz talebinde bulunduğu görülmektedir.
O halde, talebe dayanak ilamda kesin yetki halinin sözkonusu olmadığı, mahkemece de resen gözetilemeyeceği ve kendiliğinden yetkisizlik kararı veremeyeceği açıktır.
Hâl böyle olunca, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
İhtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.