MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanmak, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında; TCK"nın 155/2, 43/1, 168/1, 62/1, 52/1-2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanık ... hakkında; beraat

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanık ...’un mahkumiyeti ile görevi kötüye kullanmak suçundan sanık ...’nın beraatine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde sanık ..."nın Gediz Adliyesi Yazı İşleri Müdürü olduğu, sanık ..."un ise Asliye Hukuk Mahkemesinde mübaşir olarak çalıştığı, sanık ..."un 2009/513-510-515-522-498, 2010/381 ve 2006/200 esas numaralı dosyalarında PTT"ye yatırılması gereken bilirkişi ücretlerini zamanında yatırmadığının 26.12.2011 tarihli tutanak ile tespit edildiği, bu şekilde sanık ..."un hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği; Yazı işleri Müdürü olan sanık ..."nın ise sanık ..."a kendisi tarafından teslim edilen paraların PTT"ye havale edilip edilmediğini takip etmeyerek kalemi denetim ve gözetim altında bulundurma görevini ihmal ettiği, süresinde bilirkişi ücretlerin yatmaması nedeniyle davaların uzamasına sebebiyet verdiği, bu şekilde üzerine atılı görevi kötüye kullanmak suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık savunması, tanık ifadeleri ve dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, o yer Cumhuriyet Savcısının suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık savunması, tanık ifadeleri ve dosya kapsamından; sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmasında; suça konu bilirkişi ücretlerini mahkemenin yoğunluğu sebebiyle çekmecesinde unuttuğunu, suç işleme kastı ile hareket etmediğini beyan ettiği, dinlenen tanık ifadelerinde sanığın savunmasının aksine bir beyanın olmaması ve dosya kapsamına göre sanık ...’un üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin delil elde edilemediği ayrıca olay disiplin işlemi yapılması gerekirken eylem kapsamında bulunduğu anlaşılmakla; sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmonulması,
Kabule göre de;
1-Sanığın soruşturma evresinde etkin pişmanlık göstermesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesi uyarınca aynı maddenin 2. fıkrasındaki indirim oranı nazara alınarak 1/2 oranından fazla oranda indirim yapılması gerekirken, 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
2-TCK’nın 43. maddenin tatbikinde fiilin ağırlığıyla orantılı olmayacak şekilde asgari hadden fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayin edilerek teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.