16. Ceza Dairesi 2015/8553 E. , 2016/6717 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 Sayılı Kanuna muhalefet, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, Görevi yaptırmamak için direnme
Hüküm : 1-5237 sayılı TCK"nın 314/3 maddesi delaleti ile
220/6. maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 220/6,
3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53/1,
58/7-9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-2911 sayılı Kanunun 32, 5237 sayılı TCK"nın 62,
50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
(08.04.2013 - 09.04.2013 - 10.04.2013 tarihli eylemler
hakkında),
3-2911 sayılı Kanunun 32, 5237 sayılı TCK"nın 62,
50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
(09.04.2013 tarihli eylem hakkında),
4-5237 sayılı TCK"nın 265/1-3, 3713 sayılı Kanunun
5/1, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca
mahkumiyet (09.04.2013 tarihli eylem hakkında),
7-3713 sayılı Kanunun 7/2-a, 7/3, 5237 sayılı TCK"nın
62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında 09.04.2013 tarihli eylemi nedeniyle toplantı ve gösteriye
silahla katılmak suretiyle 2911 sayılı Kanuna muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik yapılan incelemede;
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceğinden, sanık hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerde, TCK"nın 52/4 maddesi gereğince yapılan ihtar sonuca etkili görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyeceği; 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği ve ayrıca 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6638 sayılı Kanunla 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişikliklerin de sanığın açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, bu itibarla belirtilen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan "hükmün A başlığının 6. maddesinden, E başlığının 6. maddesinden," TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlar bütünüyle çıkarılarak yerlerine "Anayasa
Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık hakkında 08.04.2013, 09.04.2013 ve 10.04.2013 tarihli eylemlerde ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından verilen hükümlere yönelik yapılan incelemede;
1-Dosya kapsamına göre, Bilge Gençlik Kulübü organizesinde kutlu doğum haftası münasebetiyle 09.04.2013 tarihinde Dicle Üniversitesi Fuar ve Kongre merkezinde düzenlenecek olan konferans etkinliği bildirisinin bu kulübe üye öğrenciler tarafından Mimarlık fakültesi kantininde dağıtıldığı esnada Dicle Üniversitesi Özgür Öğrenci Derneği (DÜÖÖ-DER) organizesindeki bir grup öğrenci tarafından bildiri dağıtılması engellenerek protesto başlatıldığı, 09.04.2013 tarihinde yapılması planlanan etkinlik ile ilgili üniversite rektörlüğünde izin alınmış olmasına rağmen, DÜÖÖ-DER"e mensup grupta bulununların etkinlikle ilgili afişlerin üniversite içerisinde asılması hususunda kendilerinden de izin alınması yönündeki söylemleri üzerine karşılıklı sözlü, taşlı ve sopalı saldırıların meydana geldiği ve aynı gün, 08.04.2013 tarihinde iki grup arasında ani gelişen kavga olayında sanığın karşıt grup içerisinde yer almaktan ibaret eyleminin 2911 sayılı Kanunun 32. maddesinde düzenlenen suçu oluşturmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Aynı çağrı kapsamında gerçekleştirildiği anlaşılan 09.04.2013 ve 10.04.2013 tarihli eylemlerde, sanık hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hüküm kurulurken eylemlerin tek suç olarak kabulü ile tayin olunan cezada TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılmasının gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ayrı ayrı suç oluştuğunun kabulü ile iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre de,
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği gözetilmeden TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtar yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 29.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.