11. Hukuk Dairesi 2016/8021 E. , 2016/8675 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04/06/2013 tarih ve 2013/49-2013/89 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01.....2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. .... kendi adına asaleten diğer davalılar adına vekaleten Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ..."ye devredilip davacı şirkete temlik edilen .... A.Ş. ile dava dışı .....Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, kredinin teminatı olarak davalıların maliki olduğu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, ayrıca ipotek resmi senedinde müşterek ve müteselsil kefilliğin kabul edildiğini, bu kefalet gereğince davalıların borcun 60.000 TL"sinden ve işlemiş %240 faizinden sorumlu oldukları ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 60.000 TL"nin 08.03.1999 tarihinden itibaren işleyecek % 240 temerrüt faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalıların kredi sözleşmesi sebebiyle kefaletlerinin söz konusu olmadığını, kat ihtarnamesinden de açıkça anlaşılacağı üzere müvekkillerinin ipotek veren olarak sorumluluklarının bulunduğunu, ipoteğin de bir kısım davalılar bakımından vekaleten tesis edilmiş olup vekaletnamede kefil olmaya ilişkin özel bir yetki de verilmediğini, ipoteğin kimin borcu için verildiği yazılmadığından ipotek resmi senedinin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak dosya kapsamına göre, davanın kabulüne, 60.000,00 TL alacağın .../03/1999 tarihinden itibaren % 220 temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
...- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi ile davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne yönelik kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
...- Dava, ... ye devredilip davacı şirkete temlik edilen ....... A.Ş. ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak davalıların taşınmazlarına koyulan ipotek ve ipotek resmi senedinde kabul edilen müşterek ve müteselsil kefilliğe dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen kabul kararı “6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun .... maddesine göre Türk Borçlar Kanunu"nun faize ilişkin 88 ve temerrüt faizine ilişkin 120. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. Mahkemece bu hükmün olayda uygulama imkanı bulunup bulunmadığı hususu değerlendirildikten sonra kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.” gerekçesiyle bozulmuş, sair temyiz itirazları incelenmemiştir. Davalı ... kendi adına asaleten diğer davalılar adına vekaleten ipotek tesis etmiş, ipotek resmi senedinde de müşterek müteselsil kefilliği düzenlemiştir. Düzenleme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 388. maddesi uyarınca, “Vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise, taalluk eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir. Vekalet, vekilin takabbül eylediği işin yapılması için icabeden hukuki tasarrufları ifa salahiyetini şamildir. Hususi bir salahiyeti haiz olmadıkça vekil, dava ikame edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, hibe edemez, bir gayrimenkulü temlik veya bir hak ile takyit edemez.” Davalılar ... ve ... tarafından davalı ...’nin vekil tayin edildiği .../03/1996 tarihli “Düzenleme Şeklinde Vekaletname” incelendiğinde, adı geçen davalıların sahibi ve hissedarı oldukları söz konusu edilen taşınmazlarını ipotek etmeye, ipotek takrirleri vermeye ve almaya, bu taşınmazdan ötürü kendilerini borçlandırmaya, taşınmazı karşılık göstererek krediler ve borç paralar almaya, ilgili tapu memuru huzurunda hazırlanacak evrak, defter ve sicilatlarını imzalamaya, vergi harç vs masrafları ödemeye, hasılı bu taşınmazın ipoteği ile ilgili yapılması icap eden tüm işlem ve muameleleri başından sonuna kadar ifa ve intaca, takibi muameleye mezun ve yetkili olmak üzere davalı ...’yi vekil tayin ettikleri anlaşılmaktadır. Yani vekalet sadece taşınmazın ipotek edilmesi ve bu taşınmazın ipoteği ile ilgili yapılması gereken iş ve işlemlerle ilgili olarak verilmiş olup, 818 Sayılı Borçlar Kanununun 388/.... maddesi uyarınca vekaletin sınırı taalluk eylediği işin mahiyetine göre tayin edileceğinden, işbu vekaletnameyle davalılar ... ve ... adına da kefil olunamaz. Bu suretle, davalılar ... ve ... adlarına vekaleten verilen kefaletten sorumlu tutulamayacak olduğu halde, vekaletnamede taşınmazın tamamını ipotek etmeye ve bu taşınmazdan ötürü kendilerini borçlandırmaya açıkça yetki verildiği, kefaletin özel bir yetki niteliğinde olmayıp borçlandırmaya yetkili kılınmanın kefalet tesisi için yeterli bulunduğu gerekçesiyle adı geçen davalılar hakkında açılan davanın kabulü doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne yönelik kararın ONANMASINA, (...) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, takdir olunan ....350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ..."den alınıp davacıya verilmesine ve yine takdir olunan ....350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar ..., ..."ya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye ....073,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, 03/.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.