12. Ceza Dairesi 2017/1977 E. , 2018/10942 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 50, 52, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
21.06.2011 günü saat 08:00 sıralarında, bölünmüş, tek yönlü, çift şeritli, 7 metre genişliğindeki, asfalt yolda, meskun mahalde, sanık ... idaresindeki minibüsüyle seyir halindeyken, yaya geçidi bulunan kontrollü kavşakta yeşil ışık yanıp 25-30 metre geçtikten sonra, seyir istikametine göre yolun sağ tarafından karşıdan karşıya yaya olarak geçmek için kaplamaya giren yaya ...’e sağ şerit üzerinde aracının ön kısmıyla çarpması neticesinde...’ün ölümüyle sonuçlanan olayda, kusur durumu bakımından hükme esas alınan Adli tıp ... Trafik İhtisas Dairesi"nin 26/05/2014 tarihli raporunda sanığın tali kusurlu olduğu göz önünde bulundurularak, TCK"nın 61. maddesinde belirlenen temel cezanın bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütler ve aynı Kanunun 3. maddesindeki adalet, hakkaniyet ve orantılılık ilkesi gözetilerek temel cezaların tayininde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamede bu yönde bozma öneren (1.) nolu görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiin, sanığın kusurunun olmadığına, lehine olan kanun maddelerinin uygulanmadığına, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, katılanlar vekilinin, sanığın olayda asli kusurlu olduğuna, verilen cezanın yetersiz olduğuna dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-Sanık hakkında hükmolunan uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine dayanak teşkil eden uygulama maddesinin TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi olarak gösterilmesi gerekirken TCK"nın 50. maddesi şeklinde gösterilmesi ve adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi sureti ile TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2-Katılanların kendilerini üç ayrı vekalet ilişkisi çerçevesinde avuklatla temsil ettirdiklerinin anlaşılması karşısında: "1.500"er TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak müdahillere eşit olarak verilmesine," biçiminde karar verilerek, infazda tereddüt yaşanması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “sanığın kişilik ve sosyal özellikleri nazara alınarak, sanığa verilen hapis cezasının TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 760 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 15.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin ve hükmün 6. fıkrasındaki vekalet ücretine ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak yerine ""Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan tahsil edilerek katılanlara ödenmesine"" ibaresinin eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.