13. Hukuk Dairesi 2016/12557 E. , 2019/8481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmasız, davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili avukat ... ile temyiz eden davacı vekili avukat ...ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kulüp ile aralarında yaptıkları 10.06.2010 başlangıç ve 31.05.2012 bitiş tarihli Profesyonel Futbolcu Sözleşmesini ücretlerinin eksik ve düzensiz yapılması gerekçesi ile talimat hükümleri kapsamında feshettiğini, davalı hakkında alacak talebinin yanı sıra fesihten kaynaklı tazminat isteğiyle ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/213 E. sayılı dosyasına açtığı davada fesihten kaynaklı gelir kaybının bilirkişi raporuyla 549.110,00 TL olarak hesaplandığını, bunun 100.000,00 TL"sinin bu dosyada hüküm altına alındığını ileri sürerek; hüküm altına alınmayan 449.100,00 TL gelir kaybının fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının edimini yerine getirmediğini, kulübün küme düştüğünü, fesih nedeniyle kulübün uğradığı zararların da dikkate alınması gerektiğini beyanla; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 449.000,00 TL"nin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Eldeki bu davada, sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle uğranılan zarar talep edilmiş olup, mahkemece, aldırılan bilirkişi raporu dosyaya aktarılmak ve sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiği tespit edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararda ayrıca hüküm altına alınan bedelden tenzilat yapılmayışının sebebi TBK 408.madde kapsamı ile açıklanmış, dava tarihi itibariyle de alacak miktarına faiz işletilmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki genel hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, buna ilişkin TBK 408 maddesinde;” İşveren, işgörme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olup, işçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemez. Ancak, işçinin bu engelleme sebebiyle yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar ücretinden indirilir.“ Aynı yasanın 437. maddesinde “ Haklı fesih sebepleri, taraflardan birinin sözleşmeye uymamasından doğmuşsa o taraf, sebep olduğu zararı, hizmet ilişkisine dayanan bütün haklar göz önünde tutularak, tamamen gidermekle yükümlüdür. Diğer durumlarda hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak haklı sebeple feshin maddi sonuçlarını serbestçe değerlendirir.” şeklinde yasal düzenlemelere yer verilmiştir.
Bilindiği üzere; maçbaşı ücretleri, futbolcunun lig maçlarında oynaması veya kadroda yer alması halinde ödenen bir ücret olup, bu maçlarda futbolcunun oynayıp oynamayacağı hususunda takdir yetkisi tamamen kulübe aittir. Oynanacak müsabakalarda hangi futbolcunun kadroya dahil edileceği ve kimlerin ilk 11’de yer alacağı kulüp adına teknik direktörün sorumluluğu altında ve tamamen teknik nedenlere dayalı olarak, futbolcunun yeteneği, beceri ve genel performansına dayalı form durumu, takımdaki diğer futbolcuların performansı ile rakip takımın durumu gibi değişken hususlara bağlı olmakla fesih tarihinden sonra oynanacak maçlarda görevlendirilmesinin kesin olmadığı, dolayısıyla, futbolcunun maçlarda oynama şartına bağlı bu alacak yönünden talepte bulunamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalardan sonra, somut olaya dönülecek olursa, mahkemece, görüşü benimsenen ve dosyaya olduğu gibi aktarılan bilirkişi raporunda şarta bağlı alacak çeşidi olan maçbaşı ücreti dikkate alınmaksızın hesaplama yapılmış, hakkaniyet indirimi hususundaki takdir mahkemeye bırakılarak uğranılan kar mahrumiyeti miktarı 533.334,00 TL olarak bulunmuştur. Eldeki davada, mahkemece, bu dosyada aldırılan bilirkişi raporuna kıymet verilerek karar verildiğine göre, daha önce hüküm altına alınan 100.000,00 TL"nin, bu dosyada hesaplanan 533.334,00 TL"den mahsup edilerek, bakiyesi üzerinden karar verilmesi gerekirken, davacının daha önce ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/213 E. sayılı dosyasına açtığı davada aldırılan, maçbaşı ücretlerini de hesaplamada gözeten ve eldeki bu davada kesin delil niteliğine haiz olmayan bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre 549.100,00 TL üzerinden, yine önceki bu dosyada karar altına alınan 100.000,00 TL mahsup edilmek suretiyle 449.000,00 TL"ye hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının Reddine, (2) nolu bent gereğince temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılan 15,20 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 7.667,80 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.