20. Ceza Dairesi 2019/2577 E. , 2020/457 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2019 tarihli, 2018/472 esas ve 2019/63 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 17/07/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 18/05/2016 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 08/02/2017 tarihli, 2016/92245 soruşturma ve 2017/634 sayılı karar ile beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye tebliğe çıkarıldığı,ancak muhatabın adresten taşındığı açıklaması ile tebligatın iade edildiği, karar tebliğ edilmeden 08/02 /2017 tarihinde infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 06/03/2017 tarihli çağrı yazısının 16/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurduğu, Yükümlü Ön Bilgilendirme Formunun 24/03/2017 tarihinde imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanede 3 aylık ayaktan bağımlılık programına alınmasına karar verildiği, 16/10/2017 tarihli vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katıldığı, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 19/10/2017 tarihli raporunda uyuşturucu madde kullanımına devam etmesi nedeniyle tedavi programına uyumsuz olduğunun bildirildiği, hastanenin yazısına istinaden dosyanın ihlalen kapatılmasına İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 31/10/2017 tarihli kararı ile karar verildiği, kapatma kararının 13/11/2017 tarihinde şüpheliye bizzat tebliğ edildiği ve dosyanın 21/11/2017 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, erteleme kararının kaldırılarak 19/02/2018 tarihli, 2016/92245 soruşturma, 2018/9011 esas ve 2018/7476 sayılı iddianame ile, TCK’nın 191/4-a maddesi delaletiyle şüphelinin TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı,
4- İstanbul Anadolu 28.Asliye Ceza Mahkemesinin 12/03/2018 tarihli, 2018/158 esas ve 2018/121 sayılı kararı ile, erteleme kararının sanığa tebliğ edilmediği, denetimli serbestlik ve tedavi kararına istinaden yapılan işlemlerin geçersiz olduğu, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle dosyanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verildiği, kararın 07/05/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
5- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün yapılacak işlemlere ilişkin görüşü doğrultusunda dosyanın yeniden ele alınmasının talep edilmesi üzerine, İstanbul Anadolu 28. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 07/02/2019 tarihli, 2018/472 esas ve 2019/63 sayılı kararı ile; “kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden sanık hakkındaki kamu davasının CMK’nın 223/8.maddesi gereğince düşürülmesine” karar verildiği, kararın 14/03/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbarnamede;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/02/2017 tarihli ve 2016/92245 soruşturma, 2017/634 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, adı geçen şüphelinin denetim süresi içerisinde uyuşturucu madde kullanmaya devam ettiğinden bahisle kamu davası açılması üzerine, yapılan yargılama sonucunda kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine dair İstanbul Anadolu 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2019 tarihli ve 2018/472 esas, 2019/63 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde yer alan, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4 maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği, somut olayda, şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/02/2017 tarihli kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanması suretiyle kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verildiği, her ne kadar Mahkemesince erteleme kararının şüpheliye usulüne uygun tebliğ edilmediği ve sanığın erteleme kararının ihlâli kapsamındaki sorumluluktan haberinin olamayacağı gerekçesiyle düşme kararı verilmiş ise de, söz konusu tebliğin usulünce yapılmadığı gerekçesi ile kovuşturma şartı henüz gerçekleşmediğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2019 tarihli ve 2018/472 esas, 2019/63 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyada; şüpheli hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 5237 sayılı Kanun’un 191/2. maddesi uyarınca verilen beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın şüpheliye tebliğ edilemediği, kararın tebliğ edilmeden ve kesinleşmesi beklenmeden Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, şüphelinin denetim süresi içerisinde uyuşturucu madde kullanmaya devam ettiğinin tespit edilmesi üzerine hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edilmediği, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "kişinin, erteleme süresi zarfında; a) kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,...hâlinde, hakkında kamu davası açılır."şeklindeki düzenlemeler ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, somut olayda ise; kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik kararının, şüpheliye tebliğ edilemediği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye çıkarılan çağrı kağıdı hukuki sonuç doğurmayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, ancak; tebligat yapılmadığı gerekçesi ile düşme kararı verilemeyeceği, aksi halde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, mahkemece, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar :
Açıklanan nedenlere göre;
Sanık hakkında açılan kamu davasında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 28.Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2019 tarihli ve 2018/472 esas, 2019/63 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.