5. Hukuk Dairesi 2020/7186 E. , 2021/1509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 25/06/2020 gün ve 2020/754 Esas - 2020/6291 Karar sayılı ilama karşı davalı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin olarak bozma ilamına uyularak mahkemece verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş; bu karara karşı, davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün ve 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10/8 maddesindeki iptal kararının nazara alınması gerektiği bu kez yapılan inceleme de anlaşıldığından;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.06.2020 günlü 2020/754 E.- 2020/6291 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan değerlendirmede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Aynı amaçla kamulaştırılan ve birbirine komşu olan taşınmazlarla ilgili olarak 2014 yılı değerlendirme tarihli dosyalarda; ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza 21.07.2014 değerlendirme tarihinde, 807.60 TL/m2, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza 24.03.2014 değerlendirme tarihinde 714.98 TL/m2, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza 21.07.2014 değerlendirme tarihinde 807.59 TL/m2, ... ada ... parsel sayılı taşınmaza 884.00 TL/m2 birim fiyat takdir edildiği ve bu bedellerin Dairemiz denetiminden geçerek 2019/3055 Esas, 2019/3584 Esas, 2020/753 Esas., 2020/757 Esas sayılı ilamı ile onandığı anlaşıldığından, değerlendirme tarihi olan 18.11.2013 itibariyle dava konusu taşınmaza takdir edilen m² birim fiyatı inandırıcı görülmemiş olup, aynı konumda bulunan ve değerlendirme tarihi bir yıl sonra olan parseller için tespit edilen m2 değerinden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru olmadığı gibi;
2)Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.