13. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2282 Karar No: 2014/8881 Karar Tarihi: 26.03.2014
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/2282 Esas 2014/8881 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2014/2282 E. , 2014/8881 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekili olarak ... 28. İcra Müdürlüğü"nün 2007/11514 sayılı takip dosyası ile 473.899,00 TL"nin tahsili için icra takibi başlattığını, davalının dosya borcunu haricen tahsil ettiğini, ancak asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan vekalet ücretini ödemediğini, haksız olarak kendisini azlettiğini ileri sürerek alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiş, karşı cevap dilekçesi ile zarar gördüğünün ileri sürerek 2.000,00 TL"nin davacıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun ... 10. İcra Müdürlüğü"nün 2011/5441 sayılı takip dosyasında 27 356,00 TL asıl alacağa ve taleple bağlı kalınarak 81,83 TL işlemiş faize yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davacı tarafın tazminat talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı inkar tazminatı talebinde bulunmuş mahkemece alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçe gösterilerek davacının bu konudaki talebinin reddine karar verilmiştir. İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yargılama gerektiğinden bahisle bu kalem istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Nevarki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK"un 438/7 maddesi hükmü gereğidir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerden dolayı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın hüküm bölümünün birinci bendindeki "davacı tarafın tazminat talebinin reddine" sözcüklerinin karardan çıkartılarak yerine "Kabulüne karar verilen asıl alacak miktarının % 40"ı üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine“ söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.