Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 50/4, 52, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin hapis cezasının para cezasına çevrilmesine, bilinçli taksir şartlarının oluştuğuna, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
02.02.2014 günü saat 22:05 sıralarında, tek yönlü, 7.1 m genişliğinde, düz ve eğimsiz, aydınlatması olan, kuru asfalt yolda, meskun mahalde, 0,071 promil alkollü olan sanık ile 2,03 promil alkollü olan yolcu ...‘nın otomobil seyir halindeyken, polislerin dur ihtarına uymayarak kaçtıkları, bölünmüş ... Çevre Yolunu takiben ... Kavşağı istikametine seyredip,... Kampüsü köprülü kavşak inşaatının olduğu olay mahalline geldiklerinde, aracın kontrolsüzce trafiğe kapatılmış inşaat alanına girerek, çukura düşmesi ve bu çukurda bulunan köprü ayak demirlerine çarpıp taklalar atarak sağ tarafına yatması sonucu, ...‘nın ölümüyle sonuçlanan olayda; sanığın tüm aşamalarda aracı kendisinin sürmediğini, ölenin sürdüğünü savunması karşısında;
02/02/2014 tarihli kaza tespit tutanağında da araç sürücüsünün ... olarak tespit edildiği, olay yeri inceleme ekiplerince araçtan alınan örnekler üzerinde yapılan DNA moleküler genetik incelemesinde direksiyondan alınan sürüntü örneklerinde hem sanığın hem de ölenin DNA örneklerinin bulunması, aracın tavan ve ön cam sağ tarafından alınan kan örneklerinin ise ölen ...’ya ait olduğu belirlenmesi aşırı hız nedeniyle meydana gelen ve kontrolden çıkıp takla atan araçta DNA örneklerinin aracın muhtelif yerlerine bulaşabileceği de gözetildiğinde, maddi gerçeğin ortaya çıkmasında olaya ilk müdahale eden tanık beyanlarının önem arz ettiği, olay yerine sıcağı sıcağına gelerek olay tutanağını düzenleyen tanık ...’in soruşturma aşamasında alınan beyanında “Olay yerine iki ambulans geldi, araç devrilmesin diye aracı tuttuk, sağlık görevlileri havada olan sürücü kapısından önce durumu ağır olan ..."yı, daha sonrada ..."ı çıkartıp götürdüler.” şeklindeki ve kovuşturma aşamasında ise “kaza yapan aracın yanına gittim, araç sol tarafına yatık vaziyette duruyordu yaralanma nedeniyle müdahale etmedim, acil ekipleri ile birlikte yaralıları çıkardık, aracın şoför mahallinde durumu en ağır olan ve hastanede vefat eden kişi vardı” şeklindeki beyanı gözetildiğinde, araç sürücüsünün kim olduğunun tespiti yönünden maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkarılıp, olayın etraflıca aydınlatılması bakımından trafik kazası tespit tutanağında isimleri geçen kolluk görevlileri ile "İl Ambülans Başhekimliği" başlıklı 04/02/2014 tarihli belge altında isim ve imzaları bulunan sağlık görevlilerinin olayla ilgili olarak tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulduktan sonra süreçte toplanmış tüm kanıtlar çerçevesinde sanığın hukuksal durumun takdir ve tayini gerekirken, sanığın eksik incelemeyle cezalandırılmasına karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.