8. Hukuk Dairesi 2014/5176 E. , 2014/4891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 31.05.2012 gün ve 1/45 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı dava dilekçesinde, 106 ada 6 ve 108 ada 1 sayılı parsellerin kadastro tespitleri sırasında yanlışlıkla davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiklerini, kendisinden önce söz konusu taşınmazları babası tarafından kullanıldığını, aralıksız çekişmesiz malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu açıklayarak dava konusu her iki parselin tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisine dava dilekçesi yöntemine uygun bir biçimde tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece; “ … 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 07.05.2010 tarihli kadastro bilirkişinin raporu doğrultusunda C harfiyle gösterilen 19740,36 m2 lik yüzölçümlü kısmın taşınmazdan ifrazı ile aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına, 106 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile aynı tarihli kadastro bilirkişinin raporu doğrultusunda A ve B harfleriyle işaretlenen 1279,76 ve 658,98 m2"lik yüzölçümlü taşınmaz bölümlerinin ana taşınmazdan ifrazı ile aynı ada arka arkaya son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi” üzerine hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve taksim hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, kabulüne karar verilen ve teknik bilirkişi ...’nın 07.05.2010 tarihli rapor ve krokisinde B harfiyle belirlenen taşınmaz bölümünün esasen 106 ada 6 sayılı parsel içerisinde kalmadığı, dava dışı 106 ada 8 sayılı parselin çapı kapsamında kaldığı belirlenmiştir. Bu nedenle istek dışına çıkılarak HMK.nun 26. maddesine aykırı olacak biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Hakim istekle bağlı olup ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Ancak aza karar verebilir.
Dava konusu ve kabulüne karar verilen 108 ada 1 ve 106 ada 6 sayılı parsel içerisinde sırasıyla C ve A harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri bakımından dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, bu taşınmaz bölümlerine ilişkin kazanmayı sağlayan zilyetlikte taşınmaz edinme koşulları ve süresinin davacı yararına gerçekleştiği anlaşıldığından Hazine vekilinin 108 ada 1 parsel içerisinde C harfiyle işaretlenen 19740,36 m2 ve 106 ada 6 sayılı parsel kapsamında A harfiyle gösterilen 1279, 76 m2"lik yerlere yönelik Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddiyle bu taşınmaz bölümlerine yönelik hüküm fıkrasının açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin 106 ada 8 sayılı parsel kapsamında B harfiyle gösterilen taşınmaz bölümüne yönelik temyiz itirazları ise yerinde bulunduğundan ve istek dışına çıkalarak HMK.nun 26. maddesine aykırı olacak şekilde hüküm kurulduğundan bu taşınmaz bölümüne yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmaktadır.
Davalı Hazine vekilinin 106 ada 8 sayılı parsel içerisinde yer alan B harfiyle işaretlenen yere ilişkin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi uyarınca Hazine"den harç alınmasına mahal olmadığına 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.