16. Hukuk Dairesi 2015/9192 E. , 2016/3464 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVACILAR : ..., ...
DAVALILAR : HAZİNE, ...
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında... Beldesi çalışma alanında bulunan 309 ada 3 parsel sayılı 1.194,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ... taşınmazın kendilerinin fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda ..."in davasının reddine, ..."ın davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve dosya kapsamından taşınmaz üzerinde davacı ..."in fiili kullanımı bulunmadığı anlaşıldığına göre davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı ..."ın temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece çekişmeli taşınmazın davacılardan ..."ın kullanımında olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; taşınmaz başında yapılan keşif sırasında dinlenen tanık ve bilirkişilerin çekişmeli taşınmazın kullanım durumu ile ilgili beyanları çelişkili olup, Mahkemece bu çelişki giderilmemiş, tespit günü itibari ile taşınmazın kim tarafından kullanıldığı ve tarla niteliği ile tespit edilen taşınmazda davacı ..."in ne şekilde zilyet olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için; taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıklarının tamamı ve fen bilirkişisi katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde ve ne sıfatla kullanıldığı, davacı ..."in ne sebeple taşınmaz üzerine araç gereçlerini bıraktığı, dava konusu taşınmazın yakınlarında başkaca kullandığı yer olup olmadığı konusunda maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması
halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, taşınmazın tarla niteliği ile tespit edildiği gözetilerek kullanım durumunu belirlemek amacıyla gerekirse ziraat bilirkişisinden rapor alınmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.