Esas No: 2015/9978
Karar No: 2018/1558
Karar Tarihi: 05.03.2018
Nitelikli dolandırıcılık - başkasına ait banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/9978 Esas 2018/1558 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, başkasına ait banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : A) Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan müştekiler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...-..., ..., ...,... ve ..."ya yönelik eylemleri nedeni ile TCK"nun 158/1-h, 168/1, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince 12 kez ayrı ayrı mahkumiyetlerine;
B) Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan müştekiler ..., ..., ..., ...-..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...-..., ..., ... ve..."e yönelik eylemleri nedeni ile TCK"nun 158/1-h, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince 14 kez ayrı ayrı mahkumiyetlerine,
C) Sanıklar hakkında başkasına ait banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan müştekiler ..., ..., ..., ......, ... ve ..."e yönelik eylemleri nedeni ile TCK"nun 245/1, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince 6 kez ayrı ayrı mahkumiyetlerine
Nitelikli dolandırıcılık ve başkasına ait banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede,
Birleşen Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/137 E. sayılı dosyasında bulunan 30/03/2010 tarih ve 2010/228 numaralı iddianamesi ile sanıklar ... ve... hakkında müştekiler ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’e yönelik eylemleri nedeni ile başkasına ait banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan, müştekiler ..., ...,...ve ...’a yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, birleşen Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/354 E. sayılı dosyasında bulunan 14/02/2010 tarih ve 2010/720 numaralı iddianamesi ile sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’e yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, birleşen Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/337 E. sayılı dosyasında bulunan 26/10/2011 tarih ve 2011/640 numaralı iddianamesi ile sanık ... hakkında müştekiler ..., ..., ... ve ...’ye yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması istemleri ile kamu davaları açılmış ise de, sanıklar hakkında bu eylemlerine ilişkin olarak her hangi bir hüküm verilmediği anlaşıldığından, zamanaşımı süresi içinde her zaman sanıklar hakkında bu eylemlerine ilişkin hüküm verilmesi mümkün olduğu gözetilerek yapılan incelemede,
Sanık ...’in suç tarihlerinde,... Gıda ve Turizm şirketi,... Tur Organizasyon şirketi, ... Turizm Tekstil şirketi ve... Travel Seyehat Acentesi isimli firması ile seyahat acentesi işletme belgesine sahip olmamasına rağmen, turizm acentesi olarak ticari faaliyette bulunduğu, diğer sanık ...’ın da satış danışmanı olarak çalışmak suretiyle kendisine yardımcı olduğu, sanıkların “...com”, “...”, “...” ve “www....com” internet siteleri üzerinden verdikleri ilanlar ile uygun fiyatlı otel rezervasyon ve seyahat turları satışı yaptıkları, müştekilerinde bu ilanları görerek, bazen telefon ile bazen de Kadıköy’de bulunan sanıklara ait iş yerinde yüz yüze görüşme yaparak, bedellerini nakit veya kredi kartı ile ödemek suretiyle tatil veya seyahat turları satın aldıkları, ancak sanıkların satışını yaptıkları oteller ile her hangi bir anlaşmalarının olmaması veya satışı yapılan seyahat turlarına ilişkin her hangi bir organizasyonun yapılmaması nedeni ile müştekilerin tatil ve seyahat yapamayarak mağdur oldukları, ayrıca bir kısım müştekininde ödeme yapmak için bilgilerini verdikleri banka ve kredi kartlarından bilgileri dışında fazladan para çekimi yapıldığı, sanıkların bu surette haksız menfaat temin etmek suretiyle, nitelikli dolandırıcılık ve başkasına ait banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda,
1) Birleşen Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/137 E. sayılı dosyasında sanıklar hakkında müştekiler ..., ... ve ...’e yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında müşteki ...’na yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, esas dosya olan Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/311 E. sayılı dosyasında sanıklar hakkında müştekiler ...’a yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, birleşen Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/354 E. sayılı dosyasında sanıklar hakkında müştekiler ..., ... ve ...’ya yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik eylemi nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, birleşen Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/102 E. sayılı dosyasında sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik eylemi nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrerlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Müşteki ...’ın “bankaya yaptığı itiraz üzerine, parasının bankaca geri ödendiğine” yönelik beyanı karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27/10/2009 tarih ve 2009/6-132 Esas ve 2009/251 karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; “5237 sayılı Kanun"un 168. maddesinde yer alan “etkin pişmanlık” hükmünün uygulanabilmesi için, sanığın bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi gerektiği, 765 sayılı Kanun"un 523. maddesi, “iade ve tazmin esasına” dayalı bir düzenleme iken, 5237 sayılı Kanun"un 168. maddesi tazminden çok “pişmanlık” esasına dayanmakta olup, pişmanlık sonucu olan iade ve tazminin önem taşıması nedeniyle iade ve tazminin cebri icra yoluyla gerçekleştirilmesi, zararın failin rızası hilafına veya ondan habersiz olarak üçüncü kişilerce giderilmesi gibi hallerde sanığın etkin pişmanlığından söz edilemeyeceği” içeriğindeki kararı da dikkate alındığında,
Ayrıca her ne kadar sanık ..., müşteki ...’na para iadesi için ulaşmaya çalıştığını, ancak bir türlü ulaşamadığını beyan etmesine rağmen, ... vekili tarafından paranın iadesi için 02/05/2008 tarihinde şirkete ihtarname çekildiği, ödeme yapılmaması nedeni ile açılan alacak davası neticesinde de İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi’nin 03/02/2009 tarihli ilamı ile müşteki lehine karar verildiği ve bu alacağında tahsili için icra takibi başlatıldığı hususu dikkate alındığında,
Tebliğnamede müşteki ...’a yapılan ödeme nedeni ile etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına ve müşteki ...’a ödeme yapılması için tevdi mahallinin belirlenmesi gerektiğine yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin suçun sübut bulmadığına, eksik incelemeye, savunma hakkının kısıtlandığına yönelik temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Birleşen Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/137 E. sayılı dosyasında sanıklar hakkında müşteki ...’e yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık ve başkasına ait banka ve kredi kartlarının kullanılması suçlarından, sanıklar hakkında müştekiler ...-..., ...,...’e yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıklar hakkında müştekiler ..., ...,... ve ...’a yönelik eylemleri nedeniyle başkasına ait banka ve kredi kartlarının kullanılması suçundan, sanık ... hakkında müşteki ...’na yönelik eylemi nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, birleşen Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/354 E. sayılı dosyasında sanıklar hakkında müştekiler ..., ..., ..., ..., ..., ...ve ...’e yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik eylemi nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, birleşen Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/102 E. sayılı dosyasında sanıklar hakkında müştekiler ... ve ...’e yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik eylemi nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, birleşen Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/303 E. sayılı dosyasında sanıklar hakkında müşteki ...’a yönelik eylemleri nedeni ile başkasına ait banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan, müşteki ...’e yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan, birleşen Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/337 E. sayılı dosyasında sanıklar hakkında müştekiler ... ve ...’ya yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık suçundan,
a) Sanıklar hakkında müşteki ...’e yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
i) Müşteki... ile sanıklar arasında ... turu organizasyonuna ilişkin sözleşme imzalandığı, müşteki ...’in de bu organizasyon kapsamın da diğer arkadaşları ile birlikte sanıklar tarafından ...’a götürüldüğü, ancak organizasyon kapsamında belirtilen hizmetlerin eksik olması nedeni ile sanıkların edimlerini tam olarak yerine getirmedikleri, dolayısıyla sanıkların bu müştekiye yönelik dolandırıcılık kastı ile hareket etmedikleri, taraflar arasındaki anlaşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu,
ii) Ayrıca müşteki ...’in kredi kartından her hangi bir fazla para çekimi yapılmadığının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında müşteki ...’e yönelik eylemleri nedeni ile nitelikli dolandırıcılık ve başkasına ait banka ve kredi kartlarının kullanılması suçlarından beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi
b) Sanıklar hakkında müştekiler ... ve ...’a yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
Sanıkların, müştekiler ... ve ...’un zararlarını giderdiklerine ilişkin savunmaları ile müştekilerin “zararın bankaca giderildiği” yönündeki beyanları karşısında, suça konu nitelikli dolandırıcılık eylemi nedeni ile ilgili müştekilerin zararlarının giderilip giderilmediği, giderilmiş ise hangi tarihte giderildiği hususları araştırılarak, sanıklar hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi,
c) Sanıklar hakkında müşteki ...’e yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
i) Müşteki ... ile sanık ...’in görüşme yaptığı ve bu görüşme neticesinde de ... Otel konaklama satışının sanık ... tarafından yapıldığı, diğer sanık ...’ın bu müştekiye yönelik her hangi bir eyleminin söz konusu olmadığı, dolayısıyla sanık ... açısından bu müştekiye yönelik eylem nedeni ile beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü verilmesi,
ii) Ayrıca sanık ... tarafından da iddianame düzenlendikten sonra, 09/06/2010 tarihinde müştekinin tüm zararının giderildiğinin anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında TCK 168/2. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmeyerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
d) Sanıklar hakkında müşteki ...’e yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
Sanıkların, müşteki ...’in zararını giderdiklerine ilişkin savunmaları ile sanıklar tarafından müştekiye yatırılan paranın iadesine ilişkin bankaya yazılan yazı karşısında, suça konu nitelikli dolandırıcılık eylemi nedeni ile ilgili müştekinin zararlarının giderilip giderilmediği, giderilmiş ise hangi tarihte giderildiği hususları araştırılarak, sanıklar hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
e) Sanıklar hakkında müştekiler ..., ..., ... ve ...’a yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
Sanıkların müştekilerden aldıkları kredi kartı bilgileri kullanılarak tur bedeli dışında fazladan para çekildiği iddia olunmuş ise de, kovuşturma aşamasında müştekilerin alınan beyanlarında sadece ...’ın kredi kartından fazladan para çekildiğini beyan etmesi, diğer müştekilerin de kredi kartlarından her hangi bir fazla para çekiminin olmadığını beyan etmeleri ve bu hususta, sanık ... müşteki beyanları dışında her hangi bir araştırma yapılmaması karşısında, müştekiler ile sanıklar arasında yapılan ...’a yapılacak tur organizasyonuna ilişkin sözleşme bedellerinin tespiti ile bankadan müştekilerin kredi kart hesap hareketlerinin getirtilmesi suretiyle, iddia ve kabul olunduğu gibi, müştekilere ait kredi kartlarından fazladan para çekiminin olup olmadığının denetime imkan verecek şekilde tespit edilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi,
f) Sanıklar hakkında müştekiler ... ve ...’a yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
Müştekilerin kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında “...’da düzenlenecek kayak turuna birlikte gitmeye karar verdiklerini ve birlikte toplam 240 TL verdiklerini” beyan etmeleri karşısında, sanıklar hakkında bu müştekilere yönelik olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından, müştekilerin yeniden ayrıntılı beyanlarının alınarak, özellikle sanıklar ile aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı görüşerek para verdikleri hususları sorularak, sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK "nın 43/2 maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
g) Sanıklar hakkında müşteki ...’a yönelik eylem açısından yapılan incelemede,
Müşteki ...’ın alınan beyanında “...’da düzenlenecek kayak turuna arkadaşı olan ... ile gitmeye karar verdiğini, ...’ın sanıkların bulunduğu acenteye tek başına giderek ikisi adına rezervasyon yaptırdığına, ödemeyi de ...’ın yaptığına” yönelik beyanı ile ...’ın da tek başına rezervasyon yaptırdığına yönelik beyanı karşısında, sanıkların müşteki ...’a yönelik her hangi bir hileli eylemleri bulunmaması nedeni ile müşteki ...’a yönelik eylemler nedeni ile suçun yasal unsurları oluşmadığından beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü verilmesi,
h) Sanıklar hakkında müştekiler ... ve ...’e yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
i) Müşteki ...’nın alınan beyanında “rezervasyon ve ödeme işlemleri sırasında ... isimli bir şahıs ile görüştüğüne” yönelik beyanı karşısında, sanık ...’ın bu müştekilere yönelik her hangi bir eyleminin söz konusu olmadığı, dolayısıyla sanık ... açısından bu müştekilere yönelik eylem nedeni ile beraat hükmü verilmesi gerekirken yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü verilmesi,
ii) Ayrıca müştekilerin soruşturma aşamasında “...’da düzenlenecek kayak turuna birlikte gitmeye karar verdiklerini, rezervasyon ve ödeme ile ilgili işlemleri ...’ün tek başına yaptığına” ilişkin beyanlarına rağmen, kovuşturma aşamasında “rezervasyon işlemlerini birlikte yaptıklarına” yönelik beyanları karşısında, sanık ... açısından bu müştekilere yönelik olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından, müştekilerin yeniden ayrıntılı beyanlarının alınarak, özellikle sanıklar ile aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı görüşerek para verdikleri hususları sorularak, sonucuna göre sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK "nın 43/2 maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
ı) Sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
Müştekinin alınan beyanında “rezervasyon ve ödeme işlemleri sırasında Yasin isimli bir şahıs ile görüştüğüne” yönelik beyanı karşısında, sanık ...’ın bu müştekiye yönelik her hangi bir eyleminin söz konusu olmadığı, dolayısıyla sanık ... açısından bu müştekiye yönelik eylem nedeni ile beraat hükmü verilmesi gerekirken yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü verilmesi,
j) Sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
Müşteki ...’a yönelik eylem nedeni ile hazırlanan 17/03/2010 tarihli iddianamede, sanığın TCK 158/1-h, 39. maddeleri gereğince yardım eden sıfatıyla cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı halde ek savunma hakkı verilmeden TCK 158/1-h, 37. maddeleri gereğince asli fail sıfatıyla hüküm kurulması suretiyle CMK’nın 226/2. maddesine aykırılık oluşturulması,
k) Sanıklar hakkında müştekiler ... ve ...’e yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
i) Müştekilerin kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında “...oteline tatil amaçlı birlikte gitmeye karar verdiklerine ve toplamda 1240 TL para ödediklerini” beyan etmeleri karşısında, sanıklar hakkında bu müştekilere yönelik olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından, müştekilerin yeniden ayrıntılı beyanlarının alınarak, özellikle sanıklar ile aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı görüşerek para verdikleri hususları sorularak, sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK "nın 43/2 maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
ii) Ayrıca dosya içerisinde bulunan bank dekontlarından sanıkların 11/02/2010 tarihinde ...’in, 13/12/2010 tarihinde de Berke’nin tüm zararını giderdiklerinin anlaşılması karşısında, dava açılma ve ödeme tarihleri de dikkate alınarak sanıklar hakkında TCK 168. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
iii) Yine ayrıca bu müştekilere yönelik eylem nedeni ile hazırlanan 17/03/2010 tarihli iddianamede, sanık ...’ın TCK 158/1-h, 39. maddeleri gereğince yardım eden sıfatıyla cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı halde ek savunma hakkı verilmeden TCK 158/1-h, 37. maddeleri gereğince asli fail sıfatıyla hüküm kurulması suretiyle CMK’nın 226/2. maddesine aykırılık oluşturulması,
l) Sanıklar hakkında müşteki ...’a yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
Müştekinin alınan beyanında “kredi kartının kendisinden izinsiz olarak kullanıldığını, ancak sanıkların hatalarını telafi ettiklerine” yönelik beyanları ile “sanıklar ile aralarında anlaştıkları belirterek şikayetçi olmadığına” yönelik 14/02/2011 tarihli dilekçesi karşısında, suça konu başkasına ait banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması eylemi nedeni ile müştekinin zararlarının giderilip giderilmediği, giderilmiş ise hangi tarihte giderildiği hususları araştırılarak, sanıklar hakkında TCK 245/5’in yollaması ile TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
m) Sanıklar hakkında müşteki ...’e yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
Gerekçeli hükmün 2-j bendinde sanıklar hakkında bu müştekiye yönelik nitelikli dolandırıcılık eylemi nedeni ile mahkumiyet hükmü verilmesine rağmen, bu kez gerekçeli hükmün 5. maddesinde sanıklar hakkında bu müştekiye yönelik dolandırıcılık eylemi nedeni ile beraat hükmü vermek suretiyle kararda çelişki oluşturulması,
n) Sanıklar hakkında müşteki ...’ya yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
i) Bu müştekiye yönelik eylem nedeni ile hazırlanan 26/10/2011 tarihli iddianame de sadece sanık ... hakkında dava açıldığı, diğer sanık ... hakkında bu müştekiye yönelik açılmış usulüne uygun her hangi bir dava olmamasına rağmen, sanık ... hakkında da bu müştekiye yönelik eylem nedeni ile de nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi,
ii) Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/337 Esas numaralı birleşen dosyasında sanık ...’in savunması alınmadan birleştirme kararı verildiği ve ana dosyadaki yargılama sırasında da birleşen dosya yönünden sanık ...’in sorgusunun yapılmadığı anlaşılmakla bu şekilde davaya devam edilerek sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
iii) Dosya içerisinde bulunan bank dekontlarından müştekinin zararının 19/05/2012 tarihinde giderildiğinin anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında TCK 168/2. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
o) Sanıklar hakkında müşteki ...’ya yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
i) Müşteki ...’e yönelik eylem nedeni ile hazırlanan 26/10/2011 tarihli iddianame ile sadece sanık ... hakkında dava açıldığı, diğer sanık ... hakkında bu müştekiye yönelik açılmış usulüne uygun her hangi bir dava olmamasına rağmen, sanık ... hakkında da bu müştekiye yönelik eylem nedeni ile de nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi,
ii) Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/337 Esas numaralı birleşen dosyasında sanık ...’in savunması alınmadan birleştirme kararı verildiği ve ana dosyadaki yargılama sırasında da birleşen dosya yönünden sanık ...’in sorgusunun yapılmadığı anlaşılmakla bu şekilde davaya devam edilerek sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
ö) Sanıklar hakkında müştekiler ... ve ...’ya yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
i) Bu müştekilere yönelik eylem nedeni ile hazırlanan 10/11/2010 tarihli iddianame ile sadece sanık ... hakkında dava açıldığı, diğer sanık ... hakkında bu müştekilere yönelik açılmış usulüne uygun her hangi bir dava olmamasına rağmen, sanık ... hakkında da bu müştekilere yönelik eylem nedeni ile de nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi,
ii) Ayrıca nişanlı olan müştekilerin alınan beyanlarında “...’a tatil amaçlı birlikte gitmeye karar verdiklerini” beyan etmeleri karşısında, sanık ... hakkında bu müştekilere yönelik olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından, müştekilerin yeniden ayrıntılı beyanlarının alınarak, özellikle acente yetkilileri ile aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı görüşerek para verdikleri hususları sorularak, sonucuna göre sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK "nın 43/2 maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
iii) Müşteki...’ın zararının karşılandığını beyan etmiş olması nedeni ile zararın kim tarafından ve ne zaman karşılandığı hususu araştırılarak, sanık ... hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
p) Sanık ... hakkında müşteki ...’na yönelik eylemler açısından yapılan incelemede,
Müştekinin alınan beyanında “rezervasyon ve ödeme işlemleri sırasında diğer sanık ... ile görüştüğüne” yönelik beyanı karşısında, sanık ...’ın bu müştekiye yönelik her hangi bir eyleminin söz konusu olmadığı, dolayısıyla sanık ... açısından bu müştekiye yönelik eylem nedeni ile beraat hükmü verilmesi gerekirken yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü verilmesi,
r) Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanık ... açısından tekerrür hükümleri bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 05/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.