Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/10521 Esas 2014/1245 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/10521
Karar No: 2014/1245

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/10521 Esas 2014/1245 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2012/10521 E.  ,  2014/1245 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan "velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri" açısından yoksunluğunun, sadece kendi altsoyu üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden, tümü için koşullu salıverilmesine kadar sürmesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ..."in temyiz itrazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Başkan Vekili ..."nın karşı oyu ve oyçokluğuyla 24.02.2014 tarihinde karar verildi.

    KARŞI OY GEREKÇESİ

    A) Eksik araştırmaya ilişkin:
    Sanıkların telefon konuşmaları hükme esas alındığından ve dosya içinde telefonlarının dinlenmesi konusunda herhangi bir karar bulunmadığından; varsa bu konudaki kararların asılları veya onaylı örneklerinin getirtilerek duruşmada okunması, sanıklardan ve müdafilerinden diyeceklerinin sorulması, bu kararların hukuka uygun olarak verilip verilmediğinin tartışılması ve buna bağlı olarak sanıkların hukukî durumlarının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle hükümlerin bozulması gerekir.
    B) Esasa ilişkin:
    Çoğunluk tarafından, telefon dinlemelerine ilişkin kararların araştırılmasına gerek olmadığı kabul edildiğinden, sanıkların hukukî durumlarının mevcut delillere göre belirlenmesi gerekmektedir.
    Hâkim veya Cumhuriyet savcısı kararına dayanmadığı için, sanıkların telefon konuşmalarına ilişkin dinleme kayıtları hukuka aykırı delil niteliğinde olup Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 289. maddesi uyarınca hükme esas alınamaz. Buna göre;
    1- Sanıklar ... ve ..."ın, suç konusu 4,87 gramdan ibaret eroini kullanmak için satın aldıklarına ilişkin savunmalarının aksine, satacakları ya da başkalarına verecekleri konusunda, şüpheyi aşan bir delil yoktur. Sanıklar hakkında "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" yerine "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
    2- Sanık ..."in savunmasının aksine, diğer sanık ..."ın soyut beyanı dışında, suç konusu eroini adı geçene sattığına ilişkin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık ... hakkında "beraat" yerine "mahkûmiyet" hükmü kurulması yasaya aykırıdır.
    C) Sonuç:
    Açıklanan nedenlerle, sanıklar hakkındaki hükümlerin bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun düzelterek onama görüşüne katılmıyorum. 24.02.2014




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.