Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2894
Karar No: 2019/4550
Karar Tarihi: 30.09.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/2894 Esas 2019/4550 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2019/2894 E.  ,  2019/4550 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacı ... vekili Av. ... ile davalı 1-... A.Ş. vekili Av. ... 2- .... Bankası A.Ş. vekili Av. ... 3-... arasında görülen alacak davası hakkında .... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2014/554 esas ve 2018/45 karar sayılı ve 06/04/2018 tarihli hükmün istinaf incelemesi sonrası istinaf talebinin reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/2108 esas ve 2019/625 karar sayılı ve 24/05/2019 tarihli ilamına karşı davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından süresi içinde temyiz yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - KARAR -

    Dava, kredi kartının haksız kullanımı ve buna sebebiyet verenlere yönelik maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    HMK’nun 341/2 maddesi gereğince manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf kanun yoluna başvurulabilir. HMK’nun 366/1 maddesinde bu kanunun istinaf yoluyla ilgili 343,349 ve 352. maddelerinin temyiz kanun yolunda kıyas yoluyla uygulanabileceği hükmü bulunmakta olup HMK’nun 341. maddesine yapılmış bir atıf yoktur. Bu itibarla HMK’nun 341/2 maddesi temyiz kanun yolunda uygulanmayacağı, yani manevi tazminat davaları hakkındaki kararlara karşı istinaf mahkemesince verilen kararların temyizinde 362/1-a maddesindeki miktar sınırlaması dikkat edilmesi gerekeceğinden istinaf mahkemesince manevi tazminat hakkında verilen karar kesindir.
    HMK’nun 366/1 maddesi yollamasıyla HMK"nun 346/1 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen kesin bir karara karşı yapılan temyiz isteminin bu mahkeme tarafından reddine karar verilmesi gerekir.
    ... BAM 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/2108 esas ve 2019/625 karar sayılı ve 24/05/2019 tarihli sayılı kararı ile taraf vekillerinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun reddi kararı verilmiş, iş bu karar davacı ve davalı ...Ş. vekilince temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi’nce 24/05/2019 tarihinde davacı lehine hükme bağlanan miktar 2.500,00 TL olup ret edilen miktar 14.491,00 TL’dir. İstinaf kararlarında temyiz kesinlik sınırı yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL’dir.
    Temyize konu edilen miktarın davacı yönünden 14.491,00 TL ve davalı yönünden 2.500,00 TL olması nedeniyle 24.05.2019 tarihli karar kesin niteliktedir.
    HUMK döneminde oluşturulan 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir. Anılan içtihadı birleştirme kararının HMK döneminde de uygulanması mümkündür. Ne var ki bu içtihadı birleştirme kararı Yargıtay’a bir mecburiyet getirmemekte, bir seçenek sunmaktadır. Yeni HMK sisteminin sağlıklı bir şekilde yerleşmesi için Dairemizce bu seçeneğin kullanılmamasının uygun olacağı düşünülmüş ve dosyanın taraf vekillerinin temyiz taleplerinin HMK’nun 366/1 ve 346/1 maddeleri uyarınca değerlendirilmesi için ... BAM 23. Hukuk Dairesi’ne tetkiksiz iadesine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın gereği için ... BAM 23. Hukuk Dairesi’ne TETKİKSİZ İADESİNE, 30/09/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    HMK 366’ncı maddesinin 352 nci maddeye yaptığı yollama nedeniyle m.352 hükmü temyiz konusunda da kıyasen uygulanacaktır. Bu madde hükmünün uygulanmasıyla temyiz başvurusu üzerine; Yargıtay ilgili hukuk dairesince dosya üzerinde bir ön inceleme yapılır.
    Bu ön incelemenin sonucunda kararın kesin olduğu dosyalar hakkında öncelikle karar verilir. (Porf.Dr.Baki Kuru, Prof.Dr.Ramazan Aslan, Prof.Dr. Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 24.Baskı,... 2013, Shf.600)
    Temyizdeki ön inceleme konusunda, istinaftaki ön inceleme hükümlerine atıf yapıldığından (m.366. Atfıyla m.352), istinafta yapılan açıklamalar temyize kıyasen uygulanarak burada da geçerli olacaktır. Temyizi kabil kararın mevcut olup olmadığı, temyiz süresi, keza temyiz şartları ayrıca değerlendirilmelidir. Bunların eksikliği halinde her biri için gerekli karar verilmelidir. (Pekcanıtez Usul, Medeni Usul Hukuku Cilt III 15. Baskı, İstanbul Shf.2294)
    Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 Tarih 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu karar HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemelerin de aynı yorumu gerektirip aynı sonucu doğuracağı kabul edilerek HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de benzer şekilde, hareket edilmelidir. ( Zeki Gözütok, Hukuk Davalarında İstinaf ve Temyiz. 2. Baskı, ... 2017, Shf.294)
    2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40/2-3 maddesinde “Yargıtay incelemesi için dairelere gelen dosyalar bekletilmeksizin görev ve iş bölümü, temyiz kabiliyetinin bulunup bulunmadığı, temyiz isteminin süresi içinde olup olmadığı, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönlerinden ön incelemeye tabi tutulur.
    Ön inceleme sırasında, temyiz incelemesinin başka daireye ait olduğu, temyiz kabiliyetinin bulunmadığı, temyiz isteminin süresi içinde olmadığı, temyiz şartının yerine getirilmediği veya diğer usul eksiklikleri bulunduğu saptanan dosyalar dairede öncelikle incelenip karara bağlanır” hükmüne yer verilmiştir.
    HMK 366 ncı maddede kıyas yoluyla uygulanacak hükümler gösterilmiştir. “Bu kanunun istinaf yolu ile ilgili 343. ila 349 ve 352 nci maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla ulgulanır” hükmüne yer verilmiştir.
    HMK 366 ncı maddenin yollama yaptığı 352/1-b maddesinde ön inceleme sonunda kararın kesin olduğunun tespiti halinde öncelikle karar verilir denilmiştir.
    Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.06.1990 gün 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı içtihatında “mahkemelerce verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi durumunda Yargıtay tarafından da dosyanın mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya temyiz isteminin reddine karar verebileceği belirtilmiştir.
    Yukarıda belirtildiği üzere doktrindeki yazarların görüşü, Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun halen HMK döneminde de geçerli olan 01.06.1990 gün 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihatı, HMK 366.ncı madde yollamasıyla, HMK 352/1-b ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40/2-3 madde hükümleri uyarınca Yargıtay’ca yapılan ön inceleme aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yerel Mahkemelerce verilen kararların temyiz harç ve giderlerinin süresinde yatırılmaması, yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi halinde Yargıtay’ca dosya geri çevrilmeksizin doğrudan doğruya temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, somut olayda temyize konu edilen miktarın davacı yönünden 14.491,00 TL davalı yönünden ise 2.500,00 TL olması nedeniyle temyiz kesinlik sınırının altında olması nedeniyle ... Bölge Adliye Mahkemeleri 23. Hukuk Dairesi"nin 24.05.2019 tarihli kararı kesin nitelikte olup temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken usul ekonomisi, yargılamadaki makul süre dikkate alınmaksızın, yeni HMK sisteminin sağlıklı bir şekilde yerleşmesi için bu seçeneğin kullanılmamasının uygun olacağı gerekçesiyle dosyanın dairesine tetkiksiz iadesine karar verilmesi usul, yasa ve Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı’na aykırı olması nedeniyle sayın çoğunluğun bu yöndeki görüşüne katılmamaktayım.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi