16. Hukuk Dairesi 2014/20328 E. , 2016/3455 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ..., ..., ...
DAVALILAR : ...
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 472 parsel sayılı 12100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olması nedeni ile Hazine adına tespit edilmiş, Kadastro Mahkemesi kararı neticesinde ifraz edilerek 472 parsel numarası ile 6600 metrekare olarak ... adına tescil edilmiştir. Davacılar... ve ... miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece davaların birleştirilmesi sureti ile yapılan yargılama sonunda davacı ..."nun davasının reddine, davacılar ... ve ..."ın davalarının kısmen kabulu ile, 472 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına olan tapu kaydının 660000 hisse olduğunun kabulü ile tapunun 4791/660000 hissesinin iptali ile davacı ... adına; 14375/660000 hissenin iptali ile bu orandaki hissenin ise; davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar... ve ... vekili, davacı ... vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın fen bilirkişisi raporlarında (C) harfi ile gösterilen bölümünün davacı murisi ...e ait olduğu, muris..."in eşi ..."nin 17.01.1967 tarihli ölünceye kadar bakma akti ile tüm menkul ve gayrimenkullerini davacı ..."na hibe ettiği anlaşılmışsa da muris..."in ölüm tarihi itibariyle terekesinin el birliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu, davacının sadece kendi adına tescil talep ettiği, halen terekeye ait olan bir taşınmaza ilişkin olarak davacının bu talebinin dinlenemeyeceği, aynı nedenle davalıların kabul beyanlarının da geçerli olmayacağı, dava konusu taşınmazın (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin ise davacı ... ile davalı ... mirasçılarının murisi ..."ye ait olduğu, ... mirasçıları arasında taksim yapıldığının net ve tereddütsüz olarak sübuta ermediği, halen dava konusu yerde davacılarca da kullanılan bir kısım yer olduğu, hükmen tescil dosyasında da dava konusu yer içerisinde davalılar murisinin 3. kişi olan ..."dan satın aldığı yer olduğunun belirtildiği, (B) harfli yerin esasında ..."e ait olduğu ve bu yerde davacıların murislerinden intikal eden bir haklarının olmadığı gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tarafların murisi ..."ye ait olmadığı belirlendiğine göre davacıların bu bölümlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Taşınmazın (A) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerinin ise muris ..."den kaldığı belirlenmiş olmakla birlikte, ... mirasçıları arasında usulünce bir taksim yapılıp yapılmadığı yeterince araştırılmamış,
paylaşımın varlığını ... mirasçılarının kanıtlamak zorunda olduğu göz ardı edilmiş, davacının murisi..."in paylaşmaya katılıp katılmadığı, terekedeki payına karşılık ne aldığı belirlenmediği gibi, dosyada birbirinden farklı iki ayrı veraset ilamı olmasına rağmen ... mirasçılarının belirlenmesi açısından taraflara hasımlı veraset ibraz etmeleri hususunda süre de verilmemiş olup, davalıların temyizi açıklanan nedenlerle yerindedir.
Davacı ..."nun, bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı bu bölümün adına tescili istemi ile zilyetliğe dayalı olarak dava açmış, yargılama sırasında ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayanmıştır. Dosya kapsamından bu yerin öncesinin..."e ait olduğu belirlenmiş ise de tanık ve bilirkişi beyanlarına göre davacının babası ... hayatta olduğundan, davacı ...,... terekesine göre üçüncü kişi durumundadır. Mahkemece bu husus göz ardı edilmiş, davacıya dava konusu ettiği bölümün ne şekilde intikal ettiği, davacının hangi taşınmaz üzerinde zilyet olduğu, zilyetliğin malik sıfatı ile olup olmadığı, yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmamış, davacı yararına Kadastro Kanunu"nun 14. maddede düzenlenen şartların oluşup oluşmadığı değerlendirilmemiş olup, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle taraflara ..."nin hasımlı veraset ilamını çıkartmaları için süre verilerek ... mirasçıları kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından kök muris ..."den intikal eden taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazın paylaşıma konu olup olmadığı, oldu ise kime düştüğü, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, davacının murisi..."in paylaşmaya katılıp katılmadığı, terekedeki payına karşılık ne aldığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yöntemine uygun bir paylaşımın bulunmadığının anlaşılması halinde bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğü, yöntemine uygun bir paylaşımın bulunduğunun kanıtlanması halinde de taksimde eşitlik kuralının aranmadığı yönündeki kural göz önünde bulundurulmalı, davacı ..."nun davası açısından ise bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümün davacıya ne şekilde intikal ettiği, davacının hangi taşınmaz üzerinde ne zamandan beri ne suretle zilyet olduğu, zilyetliğin malik sıfatı ile olup olmadığı bilirkişi ve tanıklardan sorulup saptanmalı, davacı ... yararına Kadastro Kanunu"nun 14. maddede düzenlenen şartların oluşup oluşmadığı göz önüne alınarak, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de taşınmazın (A) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerinin ifraz edilerek davacıların bu bölümlerdeki payları oranında tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken taşınmazın tamamında davacılara pay verecek şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, davacı ... vekili ile davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.