
Esas No: 2016/29076
Karar No: 2018/27603
Karar Tarihi: 18.12.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/29076 Esas 2018/27603 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/12/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat Serkan Yalavaç ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, asıl davada müvekkili işçinin yıllık izin ücreti, ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile yüzde beş fazlalık alacaklarının; birleşen davada ise yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, Mahkemece, hesaplanan günlük yüzde beş fazlalık alacaklarına yüzde seksen oranında indirim yapılmış ise de, davacının uzun çalışma süresi boyunca fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günü çalışmaları hakkında bir niza çıkarmamış olması ile alacak miktarlarının yüksekliği nazara alındığında, uygulanan indirim oranı yetersizdir. Anılan sebeple, yüzde beş fazlalık alacaklarına uygulanması gereken indirim oranı hakkaniyete uygun düşecek şekilde yeniden değerlendirilmelidir.
3-Mahkemece, dava konusu ikramiye alacağına yönelik talebin, hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Ancak hangi sebepten hukuki yararın bulunmadığı noktasında, karar gerekçesinin açıklanmaması, gerek Anayasa’nın 141. maddesine, gerekse de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine aykırıdır. Söz konusu hüküm sonucunun gerekçesi açıklanmalıdır.
4-Mahkemece, asıl davada ileri sürülen yıllık izin ücreti talebinin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine; birleşen davada ileri sürülen yıllık izin ücreti talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Asıl davada ileri sürülen yıllık izin ücreti talebinde, hangi sebepten hukuki yararın bulunmadığı noktasında karar gerekçesinin açıklanmaması, gerek Anayasa’nın 141. maddesine, gerekse de 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesine aykırıdır. Söz konusu hüküm sonucunun gerekçesi açıklanmalıdır.
Diğer taraftan, dosyaya sunulmuş bir kısım beyan dilekçelerinde davacının açtığı işe davasının işçi lehine sonuçlandığından bahsedilmektedir. Dosya içeriğinde, işe iade davasında verilen kararın ne zaman kesinleştiği, işçinin işe başlatılıp başlatılmadığı hususları hakkında bilgi ve belge yoktur. Yıllık izin ücreti alacağı feshe bir hak olduğundan, belirtilen hususların aydınlığa kavuşturulması gereklidir. Mahkemece bu yönde bir araştırma ve değerlendirme yapılmaması hatalıdır.
Kabule göre de;
5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki Kanun’un 21. maddesi gereğince, davacının hak kazandığı yıllık izin süresinin belirlenmesinde gazetecilik mesleğinde geçirdiği toplam hizmet süresinin esas alınması gerektiğinin dikkate alınması isabetli ise de, gazetecinin meslek kıdeminin salt iddiaya dayalı olarak belirlenmesi hatalıdır. Bu yönden gerekli araştırmaya gidilerek gazetecilik mesleği kıdemi belirlenmelidir.
Öte yandan, Mahkemece, 5953 sayılı Kanun’un 29. maddesi uyarınca, kullandırılmayan yıllık izin süreleri karşılığında, iki kat ücret ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir. 5953 sayılı Kanun’un 29. maddesinde “Gazeteciye bu Kanunun 21 inci maddesinde yazılı yıllık izni vermeyen veya izni vermiş olup da izin müddetine ait ücreti ödemeyen işverene, yıllık izin vermediği veya izin süresine ait ücretleri ödemediği kimsenin izin müddetine tekabül eden ücretler yekununun üç katı kadar idari para cezası verilir; ayrıca gazeteciye ödenmesi gereken ücret toplamı, iki kat olarak ödenir” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu hükümde yer alan, iki kat oranının uygulanabilmesi için, gazetecinin çalışırken talep etmesine rağmen işverence izin kullandırılmaması ya da izin verilmesine rağmen izinli sürede ücret ödenmemiş olması gereklidir. Dava dilekçesinin ilgili bendinde bir taraftan yıllık iznin eksik kullandığı veya hiç kullanılmadığı ifade edilmiş, diğer taraftan ise işverence eksik kullandırıldığı iddiasına dayanılmıştır. Bu halde, öncelikle 6100 sayılı Kanun’un 194. maddesinde düzenlenen somutlaştırma yükümlülüğü uyarınca, davacı taraftan, işverenden talep edilmediği için mi eksik kullanılan yıllık izin süresinin olduğu ya da işçinin talebi olduğu halde işverence mi kullandırılmadığı hususundaki iddiasını netleştirerek somutlaştırması istenilmeli, ardından dosya kapsamı delil durumu itibariyle 5953 sayılı Kanun’un 29. maddesinde yer alan iki kat oranının uygulanmasının mümkün olup olmadığı bakımından bir sonuca gidilmelidir.
Birleşen davada talep edilen yıllık izin ücretinin 15.227,00 TL olmasına rağmen, Mahkemece, talep aşılarak 15.227,89 TL’ye hükmedilmesi, 6100 sayılı Kanun’un 26. maddesine aykırıdır.
Birleşen davada hüküm altına alınan yıllık izin ücreti alacağına uygulanacak faiz başlangıç tarihinin belirlenmesinde, birleşen dava tarihinin 05/01/2016 olduğunun ve birleşen davanın ıslah edilmediğinin gözardı edilmesi, yine kabule göre hatalı yönlerdir.
5-Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik belirlenmesi, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne aykırıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi