Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/1442
Karar No: 2014/6693
Karar Tarihi: 16.06.2014

Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/1442 Esas 2014/6693 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların tefecilik suçundan yargılandığı dosyada, bir sanık hakkında hükmolunan cezanın koşulları bulunmadığı ve süresinin geçtiği anlaşıldığından duruşma yapılmadan reddedildi. Diğer sanıklar hakkında yapılan yargılama sonucunda, suçun tek kişiye ödünç para vermenin meslek haline dönüştürülmesi durumunda tefecilik suçu oluşacağı ve birden fazla kişiye yapılan ödünç para verme eylemlerinin zincirleme suça neden olabileceği belirtildi. Bu nedenle, sanıkların zincirleme suç işlediği tespit edildiğinden her bir müştekiye yönelik ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulmasına karar verildi. Sanık M.Ö.'nün adli sicili ve tekerrür durumuna değinilerek, hükümler bozuldu. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 2279 sayılı Yasanın 17. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesi ve 5377 sayılı Kanun'un 6. maddesi ve 43/1. maddesi açıklandı.
5. Ceza Dairesi         2013/1442 E.  ,  2014/6693 K.

    "İçtihat Metni"


    Tebliğname No : 5 - 2012/193116
    MAHKEMESİ : Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 07/03/2012
    NUMARASI : 2010/347 Esas, 2012/131 Karar
    SUÇ : Tefecilik

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Hükmolunan ceza miktarı itibariyle koşulları bulunmadığı gibi süresinden sonra da olduğu anlaşılmakla sanık D. K.müdafiin duruşma isteminin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddi ile incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanık E.. A.. hakkında tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
    Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    Diğer sanıklar hakkında tefecilik suçundan verilen mahkumiyet ve beraet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Tefecilik suçunun, 765 sayılı TCK"nın yürürlükte olduğu dönemde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/07/1995 tarih ve 1995/207-236 sayılı Kararında da belirtildiği üzere birden fazla kişiye sürekli ve sistemli bir şekilde faiz karşılığı ödünç para vermek suretiyle çıkar sağlanması, başka bir anlatımla ödünç para verme işinin meslek haline dönüştürülmesi durumunda oluştuğu, suçun yaptırımının ise 2279 sayılı Yasanın 17. maddesinde düzenlendiği,
    01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde ise atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını hükmün uygulanmasında zorunlu unsur haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu gözetildiğinde,
    Sanık M.. Ö.."ün müşteki K.. Y.. ve M.. V.."e karşı; sanık S. D. K."ın müşteki V.. M.."e; sanık Hayati"nin müştekiler D.. P.., E.. S.., İ.. Y.. ve G.. K.."e karşı gerçekleştirdiği iddia edilen tefecilik iddialarıyla ilgili beraet kararı verilmiş ise de, müştekilerin aşamalardaki özü değişmeyen anlatımları, adı geçen sanıklardan faizle borç para aldıklarını belirtmeleri, sanıklar M. ve S. Duran"ın evinde yapılan aramada iddia edilen senetlerin ele geçirilmiş olması, sanık Hayati"nin bilgisayarında yapılan aramada da bir kısım müştekilerin adının, kısaltma ve rumuzlarının yer aldığı dosyada borç miktarlarının yazılması ve sanıkların tevil yollu ikrarları ile aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında belirtilen miktardaki paraların karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına ve genel hayat tecrübelerine uygun düşmemesi, bunu haklı gösterecek makul, inandırıcı bir delilin de bulunmaması karşısında, sanıkların atılı eylemleri subüta erdiği halde yazılı şekilde kararlar verilmesi, yine sanıkların gerek Mahkemece sabit kabul edilen gerekse yukarıda bozmaya konu edilen eylemleriyle bir suç işleme kararı icrası kapsamında kazanç elde etmek amacıyla değişik zaman dilimlerinde müştekilere ayrı ayrı ve birden fazla ödünç para verdikleri anlaşıldığından, TCK"nın 3 ve 61. maddeleri ile suç kasıtlarının yoğunluğu nazara alınarak zincirleme şekilde tek suçtan hüküm kurulması yerine her bir müştekiye yönelik ödünç para verme eyleminden ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Sanık M.. Ö.."ün adli sicil kaydında yer alan Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 1994/233 E, 1995/147 K. sayılı hapis cezasına ilişkin ilamın kesinleşme tarihinin 04/08/2009, suç tarihinin ise 2008 yılı olduğu anlaşılmakla, tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi