Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/5330 Esas 2016/20968 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5330
Karar No: 2016/20968
Karar Tarihi: 21.12.2016

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/5330 Esas 2016/20968 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2016/5330 E.  ,  2016/20968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine dair

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ... hakkında mağdur ..."e karşı kasten yaralama suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    1) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın yokluğunda verilip 20/05/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükme karşı 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinde gösterilen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 18/12/2014 tarihli temyiz isteminin süreden sonra olduğundan bahisle reddine ilişkin kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, sanığın temyiz itirazlarının reddi ile red"de ilişkin 22/12/2014 tarih ve 2013/499 esas, 2014/234 sayılı Ek Kararın istem gibi ONANMASINA,
    2) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 58/3. maddesi gereğince aynı yasanın 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilip, sonuçta TCK"nin 58/1. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulaması gerekirken doğrudan adli para cezası seçilerek tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    a) Kavgayı başlatanın hangi taraf olduğunun kesin olarak belirlenememesi karşısında Yargıtay CGK’nin 2002/4-238 esas ve 2002/367 sayılı kararında açıklandığı üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği halde bu hususun tartışmasız bırakılması,
    b) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesindeki “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, (a) bendindeki bozmanın CMUK"un 325. maddesi gereğince suçu iştirak halinde işledikleri anlaşılan sanık ..."e sirayetine, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.