23. Hukuk Dairesi 2012/5861 E. , 2013/753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleştirilen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili dava ve ıslah dilekçesiyle, müvekkili ile yüklenici davalı arasında akdedilen 09.....2004 tarihli taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri ve şartnameye aykırı olarak davacıya isabet eden dairelerde eksik imalat bulunduğunu ve sözleşmede belirlenen malzemeden daha kalitesiz malzeme kullanıldığını, geç teslim nedeniyle kira kaybı oluştuğunu ileri sürerek, toplam 73.006,00 TL"nin 09.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak inşa ettiği daireleri süresinde anahtar teslimi olarak davacıya teslim ettiğini, hatta davacının daireleri ...,... yıldır kiraya verdiğini savunarak, teslimden uzun bir süre sonra açılan davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalının talebi üzerine sözleşme harici işler yapıldığını ileri sürerek, ....820,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, birleşen davada davacı yüklenicinin, sözleşme harici masraf yapmadığını, .... bodrum katı projeye aykırı yaptığı için masraflarının arsa sahibi müvekkilini bağlamayacağını savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen en son tarihli beş kişilik bilirkişi heyeti raporuna göre; davacı ..."in talep ettiği eksik işlere ve kira kaybına hükmedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 61.506,00 TL"nin ıslah tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline, birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
...-Asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
a-Asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
Asıl dava, ayıplı ve eksik ... bedeli ile geç teslime dayalı yoksun kalınan kira tazminatının tahsiline ilişkindir.
Mahkemece asıl davada davalı yüklenici ..."ın bilirkişi raporuna itirazları üzerine, ikinci bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınmış ve bu rapora da yapılan itirazlar üzerine her iki raporu hazırlayan bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 02.01.2012 tarihli rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı HMK"nın 266/.... (1086 sayılı HUMK"nın 275.) maddesi "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" hükmünü içermektedir. Aynı Kanun"un 282. (1086 Sayılı HUMK’nın 286.) maddesinde belirtilen bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı ve hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği hükmü, HMK"nın 281. (HUMK"nın 283.) madde hükmü uyarınca bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama alabileceği veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece birinci bilirkişi raporu alınmasının ardından, davalı vekilinin itirazı ciddi ve sonuca etkili bulunup, ikinci bilirkişi raporu alınması gerek görüldükten ve rapor alındıktan sonra bu rapora itiraz da ciddi ve sonuca etkili görüldüğüne göre başka bilirkişilerden oluşan yeni bir bilirkişi kurulundan çelişkileri giderici bir rapor alınması gerekirken, birinci ve ikinci raporları hazırlayan tüm bilirkişilerin katılımıyla oluşturulan kuruldan alınan 02.01.2012 tarihli bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı ..."ın dayandığı 2009/225 D. ... sayılı tesbit dosyası da getirtilerek, oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan dosyadaki tüm raporları değerlendiren, bu raporlardan ayrıldığı ve birleştiği noktaları açıklayan, tarafların itirazlarını karşılayan, raporlar arasındaki çelişkileri gideren, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp, talep konusu kalemlerin tek tek ele alınarak hangi taleplerin ne miktarının kabul veya reddedildiği açıklanmak suretiyle oluşacak uygun sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, soyut olarak bilirkişi raporuna atıfla hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
b-Birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yönünden; Birleşen dava, sözleşme dışı yapılan imalat bedeline ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 297/...-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. Yine Anayasa’nın 141. maddesinin .... fıkrası hükmü de tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olmasını buyurmaktadır. Kararlarda bulunması gereken gerekçeler sayesinde taraflar, hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK"nın 428. maddesi uyarınca ... incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanabilecektir. Diğer bir anlatımla, ... denetimi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Açıklanmaya çalışıldığı üzere, mahkemece, tarafların tüm delillerinin açıkça değerlendirilerek davanın hangi gerekçeyle reddedildiğinin karara yansıtılması gerekirken, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, Anayasa"nın .... maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesini, 6100 sayılı HMK"nın .... maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin .... maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkını ihlal edecektir.
Somut olayda, birleşen davada davacı ..."ın talepleriyle ilgili mahkeme kararında hiç bir gerekçeye yer verilmemiş olup, hüküm bölümünde birleşen davanın reddine karar verilmesinin gerekçede somut dayanakları ve kanıtlarının gösterilmemesi nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
...- Bozma nedenine göre, asıl davada davacı ..."in asıl davaya yönelik (temerrüt faizi ve oranına ilişikin) temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...-a ) ve (...-b) no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ... yararına BOZULMASINA, (...) no"lu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.