12. Ceza Dairesi 2018/5133 E. , 2018/10893 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 1.250.000,00 TL manevi tazminatın, tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. (CMK"nın 299/1.) maddesi gereğince reddine karar verilmekle;
Tazminat davasına esas İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2015 tarih, 2014/188-2015/143 sayılı ilamına ilişkin yazı işleri müdürlüğü tarafından “aslı gibidir kaşesi” ile birlikte imzalı gerekçeli kararının ilgili kısmı ve kesinleşme şerhi örneği, yine davacı vekili tarafından imzalı “aslı gibidir” şerhli tutuklama ve tahliye müzekkerelerinin bir örneği dosyada bulunduğu gibi, UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede davacının 11/02/2011-19/06/2014 arasında cezaevinde kaldığı belirtildiğinden, bu belgelerin bir örneğinin tekrar dosyaya getirtilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay"ın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir ölçü olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminat miktarının davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayacak, emsal uygulamaların da oldukça üzerinde olacak şekilde fazla tayini,
2-Tazminat davasının dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2014/188 sayılı dosyasında davacının (sanığın) tüm aşamalardaki beyanları incelenip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde ifade zabıtlarının aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Gerekçeli karar başlığında, “koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olan dava türünün, “tazminat”, “07/09/2015” olan dava tarihinin ise “21/09/2015” olarak gösterilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
5/8/2017 tarihli 694 sayılı KHK ile 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde yapılan değişiklik öncesindeki mevzuat itibariyle davacı lehine kabul edilen tazminat miktarı üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.