1. Hukuk Dairesi 2015/9484 E. , 2015/10563 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KAVAK SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2015
NUMARASI : 2015/28-2015/70
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanın maliki olduğu 506 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan dükkanın davalı tarafından haksız olarak kullanıldığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ile arasında kira sözleşmesi bulunmadığını, çekişme konusu taşınmazda babasınında mülkiyet hakkı olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
Kira alacağına yönelik olduğu gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesince, " davanın ecrimisil isteğine ilişkin olduğu ve davacıya iddiasını ispat hakkı tanınarak delillerin toplanmasından sonra işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 3 parsel sayılı taşınmazın "kargir üç katlı ev ve arsası" niteliği ile tarafların kök murisi Mehmet adına kayıtlı olduğu, dava tarihi itibariyle davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak miras hakkı olan babasının yargılama sırasında 7.2.2013 tarihinde öldüğü, davalının 3 parsel sayılı taşınmazda 3 katlı binanın en üst katını işyeri olarak kullandığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
./..
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Somut olaya gelince; davalının çekişmeli taşınmazda dava tarihine göre paydaş olmadığı, ancak babası Yusuf"un paydaş bulunduğu, Yusuf"un yargılama sırasında ölümü ile davalının paydaş hale geldiği, davalınında taşınmazı babasının mülkiyet hakkına dayalı olarak kullandığı yönünde savunmada bulunduğu görülmektedir.
O halde; öncelikle davalının taşınmazı babasına teban kullanıp kullanmadığının araştırılması, babasına teban kullandığı belirlendiği takdirde davanın, paydaşın paydaşa karşı açtığı ecrimisil davası olarak nitelendirilip, yukarıda açıklanan ilkelere doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.