Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının iş kazası sonucu yaralanarak malül kalması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının ve hak sahiplerinin maddi tazminat alacağının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Öte yandan, gerçek ücretin ise, işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden , davacının mobilya ustası olduğu, dava dilekçesinde asgari ücretten yüksek ücretle çalıştığını ileri sürdüğü, davalının davacının imzasını taşıyan ücret bordrolarının bulunduğunu ileri sürdüğü, davalının bu iddiası hakkında mahkemece araştırma yapılmadığı , meydana gelen iş kazasında kusur oranlarının tesbiti konusunda 10.05.2006 ve 28.02.2007 tarihlerinde iki ayrı kusur raporu alındığı,her iki kusur raporunda tesbit edien kusur oranlarının birbiriyle çeliştiği anlaşılmıştır. Davacının almış olduğu ücretin gerçek ücret olması asıldır.Bunun için işyerindeki ücret bordrolarının getirtilerek incelenmesi,bu ücret bordrolarından ücretin tesbiti,bordrolarda davacının imzasının olup olmadığının belirlenmesi,davacının mobilya ustası olduğu gözetilerek bundan sonra gerektiğinde emsal ücret araştırması yapılması gerekirken,gerçek ücret araştırması yapılmadan emsal ücret araştırması yapılarak sonuca gidilmesi ve alınan iki kusur raporu arasında çelişki bulunduğu halde ,bu çelişkinin giderilmesi için yeniden üç kişilik iş güvenliği uzmanı olan bilirkişiheyetinden rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
Yapılacak iş, davalı işyerinden ücret bordrolarını getirtmek,ücret bordrolarındaki imzaların davacıya ait olup olmadığının bilirkişi marifetiyle usulunce araştırılması, imzaların davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde yeniden yaptırılacak bilirkişi hesabında bu ücretin esas alınması, imza davacıya ait değilse mahkemece yaptırılan emsal ücret araştırmasına göre hesap yaptırmak ve bundan sonra davacı alacağını belirlemek ,iki kusur raporu arasında bulunan çelişkinin giderilmesi için yeniden üç kişilik iş güvenliği uzmanı olan bilirkişi heyetinden rapor almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.