20. Ceza Dairesi 2019/2566 E. , 2020/453 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2017 tarihli, 2016/730 esas ve 2017/664 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12/07/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 28/08/2015 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 01/12/2015 tarihli ve 2015/41538 soruşturma, 2015/601 sayılı karar ile beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 30/12/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, 16/01/2016 tarihinde infazı için Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, bilgilendirme formunun şüpheliye 20/01/2016 tarihinde ceza ve infaz kurumunda tebliğ edildiği, hastaneye sevkedildiği, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 24/02/2016 tarihli raporunda tedavisine gerek olmadığının belirtildiği, şüphelinin 16/07/2016 tarihinde tahliye edilmesi ve tahliyesinin ardından 10 gün içerisinde müdürlüğe başvurmaması üzerine Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 08/08/2016 tarihli uyarı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, mernis adresi olduğu belirtilerek 12/08/2016 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 23/08/2016 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek 07/09/2016 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 21/09/2016 tarihli, 2015/41538 soruşturma, 2016/11043 esas ve 2016/9280 sayılı iddianame ile, şüphelinin TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Kanun yararına bozma istemine konu Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2017 tarihli, 2016/730 esas ve 2017/664 sayılı kararı ile, “yüklenen suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmadığından CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca sanığın atılı suçtan beraatine, karar kesinleştiğinde sanık hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 27/11/2015 tarih ve 2015/41538 soruşturma, 2015/601 karar sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın gereğinin takdir ve ifası için yazı yazılmasına” karar verildiği, kararın 06/10/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/12/2015 tarihli ve 2015/41538 soruşturma, 2015/601 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirini ihlâl ettiği gerekçesi ile sanık hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın beraatine ve kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın gereğinin takdir ve ifası için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına dair Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2017 tarihli ve 2016/730 esas, 2017/664 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve 191/3. maddesi uyarınca bir yıl denetimli serbestlik süresi belirlendiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında sanığın tedbire uymadığı ve bu nedenle sanık hakkında aynı Kanun’un 191/4-a maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, ancak mahkemece denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından çıkartılan tebligatlardan sanığın haberdar olmaması nedeniyle denetime uyamaması nedeniyle sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmış ise de,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemeler yer aldığı, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesinde, "Beraat kararı; a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,...Hallerinde verilir." biçiminde bir düzenlemeye yer verildiği;
Somut olayda ise sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde kullanma fiilinin kanunda suç olarak tanımlanmış olduğu, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği, aksi halde uyuşturucu madde kullanmak suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu halde kamu davasının açılması bir şarta (yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme şartına) bağlanmış olduğundan, mahkemece ısrar şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 14/09/2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde beraat kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2017 tarihli ve 2016/730 esas, 2017/664 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca 01/12/2015 tarihli ve 2015/41538 soruşturma, 2015/601 sayılı karar ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirini ihlâl ettiği gerekçesi ile hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından çıkartılan tebligatlardan sanığın haberdar olmaması nedeniyle denetime uyamadığı gerekçesiyle sanığın beraatine ve kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın gereğinin takdir ve ifası için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemelerin yer aldığı,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesinde, "Beraat kararı; a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,... e) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması hallerinde verilir" düzenlemesine yer verildiği;
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde düzenlemenin yer aldığı, tüm bu düzenlemeler karşısında somut olayda; hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği, aksi halde uyuşturucu madde kullanmak suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca kamu davası hakkında durma kararı verilerek, kamu davası açılmasının ertelenmesi koşullarına uygun biçimde değerlendirilme yapılmak üzere dosyanın Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın beraatine ve kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın gereğinin takdir ve ifası için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına karar verilerek dosyanın kesin olarak sonuçlandırılması ve davanın esasını çözen beraat kararıyla yargılama sonlandırıldıktan sonra, sanki durma kararı verilmişcesine, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın gereğinin takdir ve ifası için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına karar verilerek hükmün karıştırılması kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; kamu davası hakkında durma kararı verilerek, kamu davası açılmasının ertelenmesi koşullarına uygun biçimde değerlendirilme yapılmak üzere dosyanın Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2017 tarihli ve 2016/730 esas, 2017/664 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.