Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2050
Karar No: 2021/6688
Karar Tarihi: 23.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/2050 Esas 2021/6688 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/2050 E.  ,  2021/6688 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 5. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23/03/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 10.04.1996-02.06.2014 tarihleri arası davalı şirketin ...’da bulunan fabrika işyerinde en son insan kaynakları direktörü ünvanı ile çalıştığını, iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini, müvekkilinin çalıştığı süre boyunca kendisine hiç bir zaman yıllık izin kullandırılmadığını, kullandırılmayan yıllık izin ücretlerinin ödemesinin de yapılmadığını beyanla yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanmadığı iddiasının doğru olmadığını, davacının yıllık izinlerinin 46 gün dışında kalan hak edişlerinin tamamını kullandığını, ... 6. İş Mahkemesinin 2014/622 esas 2015/333 karar ve 13/05/2015 karar tarihli dosyasında kullanmadığı izin süresinin 46 gün olduğunu beyan ettiğini, davacıya yapılan ödeme neticesinde davacının ücretli izin hakkına dair herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacı tarafından, aynı davalıya karşı açılmış olan davada verilen kararın iş bu dava açısından kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm ile (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 114/1-i) çözümlenmiş olması dava şartıdır. Bu şart, olumsuz dava şartı olarak adlandırılır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303/1’inci maddesi “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklindedir.
    Kesin hükmün ilk koşulu, her iki davanın taraflarının aynı kişiler olması; ikinci koşulu, müddeabihin aynılığı; üçüncü koşulu ise, dava sebebinin aynı olmasıdır.Kesin hükmün ikinci koşulu olan müddeabih, dava konusu yapılmış olan hak, yani dava ile elde edilmek istenilen sonuçtur. Önceki dava ile yeni davanın müddeabihlerinin (konularının) aynı olup olmadığını anlamak için hakimin, eski davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni davada ileri sürülen talep sonucunu karşılaştırması gerekir. Eski ve yeni davanın konusu olan maddi şeyler fiziki bakımdan aynı olsa bile, bu şeyler üzerinde talep olunan haklar değişikse, müddeabihler aynı değil demektir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115’inci maddesi uyarınca ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir”.
    Somut olayda, davacı işçi yıllık ücretli izin alacağının da aralarında bulunduğu bir kısım işçilik alacaklarına ilişkin davalı şirkete karşı ilamsız icra takibi başlatmıştır. Yapılan itiraz üzerine davalı şirket aleyhine açılan itirazın iptali davasında ... 6. İş Mahkemesinin 13/05/2015 tarih ve 2014/622 esas 2015/333 karar sayılı ilamı ile davacının iş yerinde kullanmadığı 46 günlük bakiye yıllık izin hakkının bulunduğu gerekçe gösterilerek söz konusu alacak yönünden davanın kabulü ile icra takibinin devamına karar verilmiş, bu karar (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 23.05.2016 tarih ve 2015/33342 esas 2016/11051 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. ... 6. İş Mahkemesinin dava dosyasının incelenmesinde, davacının aynı davalıya karşı, aynı maddi vakıaları ileri sürerek ve aynı döneme ilişkin olarak yıllık ücretli izin alacağını talep ettiği ve davacının dava dilekçesinde; davalı tarafından itiraza uğrayan ilamsız icra takibine konu “hak edipte kullandırılmayan 46 günlük yıllık ücretli izin ücretine” ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istediği, yine aynı davada, davacı tarafından dava dosyasına 29.09.2014 tarihinde sunulan dilekçede; tarafların 46 günlük yıllık izin alacağı noktasında mutabakata vardıklarının ifade edildiği, anılan davada yıllık ücretli izin talebinin bilirkişi tarafından hesaplandığı ve söz konusu alacak yönünden davanın kabulü ile icra takibinin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. Eldeki davada ise davacı aynı hizmet süresi için kendisine hiç yıllık ücretli izin kullandırılmadığından bahisle yıllık ücretli izin alacağını talep etmiştir.
    ... 6. İş Mahkemesi dava dosyası ile eldeki davanın tarafları aynıdır, yine yıllık ücretli izin yönünden her iki davanın sebepleri (maddi vakıalar) ve konusu aynıdır. Bu nedenle bu davada verilen karar eldeki davada yıllık ücretli izin alacağı yönünden kesin hüküm oluşturmaktadır. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-(i) maddesine göre davacının yıllık ücretli izin talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115’inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken isabetli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince belirtilen yönler gözetilmeden yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı yararına takdir edilen 3.050,00 TL. duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi