Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2020/380
Karar No: 2020/752
Karar Tarihi: 13.10.2020

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2020/380 Esas 2020/752 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Konya 1. İcra (Hukuk) Mahkemesi, borçlunun takibin iptali istemini reddetti. Karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na götürüldü. Yargıtay, borçlu ... yönünden takibin kesinleşmesinden önceki döneme dayanan itfa belgesi olmadığı için itiraz süresi geçirildikten sonra yapılan başvurunun reddine karar verdi. Karar aynı zamanda İİK'nın 168/5 maddesi ve 71/1 maddesi hakkında açıklama yaparak Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin bozma kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirtti. Kanun maddeleri açıklaması: 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici madde 3, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 366 maddesi, HUMK'nın 442. maddesi ve 4421 sayılı Kanun'un 4/b-1 maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2020/380 E.  ,  2020/752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki "takibin iptali" isteminden dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla Konya 1. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen 19.03.2015 tarihli ve 2015/48 E., 2015/265 K. sayılı kararın borçlu ... yönünden değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulmasını, borçlu ... yönünden onanmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan çıkan 01.10.2019 tarihli ve 2017/12-752 E., 2019/983 K. sayılı kararın, ... hakkındaki onama kararı yönünden karar düzeltme yoluyla incelenmesi alacaklı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Hukuk Genel Kurulu onama kararında yer alan açıklamalara göre 6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)"nun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteminin İcra ve İflas Kanunu (İİK)"nun 366 ve HUMK"nın 442. maddeleri uyarınca REDDİNE,
    Aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren 450,00TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
    Gerekli karar düzeltme harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına, 13.10.2020 tarihinde oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.





    KARŞI OY


    Talep kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinde itfa sebebi ile takibin iptaline ilişkindir. Takibin kesinleşmesinden önce borcun itfa edildiğini borçlu yalnız resmî veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge ile ödeme emrinin tebliğinden itibaren İİK’nın 168. maddesinin 5. bendi uyarınca 5 günlük süre içinde icra mahkemesine dilekçe ile bildirmek zorundadır. Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa (ödeme, ibra gibi) edildiğini ileri sürerek takibin iptalini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borcun icra dairesine ödenmesi hâlinde icra dairesi borcun ödendiğini tespit eder ve icra takibin son bulduğa karar verir. İİK 71/1 maddesi icra dairesi dışında yapılan itfayı düzenlemekte olup itfanın noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerekir. Borçlunun adi belgeye dayanması hâlinde icra mahkemesi alacaklıyı imza hakkında beyanda bulunmak üzere duruşmaya çağırır.
    Alacaklı adi belge altındaki imzayı inkar ederse icra hâkimi İİK’nın m. 68/5 hükmünü kıyasen uygulayamaz ve imzanın alacaklıya ait olup olmadığı hakkında bir inceleme yapamaz (veya bilirkişiye yaptıramaz); takibin iptalini reddetmekle yükümlüdür (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, Ankara 2013 s.340).
    İtfa nedeniyle İİK’nın 71/1 maddesi uyarınca icra takibinin iptal edilmesi için itfanın takibin kesinleşmesinden sonraki bir dönemde olması ve 71/1. maddesinde yazılı belgelerle ispatı gereklidir.
    Somut olayda ödeme emri 07.05.2010 tarihinde borçlu ...’a, 11.07.2011 tarihinde ise borçlu ...’a tebliğ edilmiştir.
    Borçlular 23.09.2013 tarihli icra mahkemesine başvurusunda takip borcunu ödeyip alacaklının vekili Av. ...’ın yanında çalışan ...’dan borcun kalmadığına dair “Belge” başlıklı 11.07.2011 tarihli imzalı ibraname aldıklarını, bu ibranameden sonra alacaklı ... tarafından dosya alacağının ...’a temlik edildiğini ileri sürerek itfa sebebi ile takibin iptali ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmişlerdir.
    Temlik alacaklısı, cevap dilekçesinde, dosya alacaklısı ... ile davacı ...’un babası ...’un yanında yaptıkları telefon görüşmesi üzerine tarafların anlaşmalarına dayalı olarak verdiği belge olduğunu, belgede borcun sona erdirildiği hususunun bulunmadığını, belgeden sonra asıl alacaklı ...’ın icra dosyasının takibi için başka bir avukata vekâlet vermesi borçluların bu hususa bir itirazlarının olmamasının, taraflar arasında bir ödeme ve anlaşmanın olmadığını gösterdiğini beyan etmiştir. Söz konusu 14.03.2011 tarihli “belge” başlıklı adi yazılı belge “...’a ait dosyalardan alacaklı ile kendi aralarında anlaşmış olup dosyaya ait herhangi bir borç kalmamıştır” şeklindedir. Belgenin altında bir isimsiz imza ile ... ismi ve imzası bulunmaktadır. Belgeyi ...’ın imzaladığı, imza tarihinde icra dosya alacaklısının ... olduğu imza sahibi ...’ın ise alacaklı ...’ın vekili Av. ...’ın yanında çalıştığı çekişmesizdir.
    Bu belgenin verildiği tarihte dosya alacaklısı olan ...’ın veya vekilinin belgede imzasının olmadığı gibi dosya alacaklısınca ödeme olgusu kabul edilmediğinden bu belge İİK 71/1 maddesi anlamında imzası ikrar edilmiş bir belge değildir. Öte yandan belgenin içeriğinden dosya borcunun ödendiği veya başka bir sebeple itfa edildiği yazılı olmayıp alacaklı ile borçlunun aralarında anlaştığından bahisle dosya borcu kalmadığı ibaresi nedeniyle borcu söndüren bir belge niteliği taşımamaktadır. Bu belgenin verildiği tarihte dosya alacaklısı olmayan ...’ın sonradan dosya alacağını temlik alması, belgeyi geriye etkili olarak İİK 71/1 maddesi kapsamında bir belge hâline getirmez.
    Belgeyi düzenleyen ...’ın daha sonra dosya alacağını temlik almasından dolayı kötü niyetli olduğu sebebi ile takibin iptaline İİK 71/1 hükmüne göre karar verilemez.
    Mahkemece takip konusu bonolar bakımından bedelsiz kalan senedi kullanma suçundan dolayı Konya 7. Sulh Ceza Mahkemesinin kararı ile ... ve ...’ın cezalandırılmasına ve her iki sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini gerekçe göstererek takibin iptaline karar verilmesi doğru olmayıp hüküm Yargıtay 12. Hukuk Dairesince hükmün açıklanmasının geri bırakılma kararının kesin bir mahkûmiyet hükmü olmadığından hukuki sonuç doğurmayacağı, borçluların itfa itirazının resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanamadığından bozulmasına karar verilmiştir.
    Ancak borçlu ...’a ödeme emri 01.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiş olduğuna göre itfa belgesi 14.03.2011 tarihli bulunduğundan itfa olgusu takibin kesinleşmesinden önceki döneme dayandığından İİK’nın 168/5 maddesi uyarınca 5 günlük itiraz süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekirken, bu süre geçirildikten sonra icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Bu nedenle istemin bu borçlu yönünden süreden reddine karar verilmesi gerekli olduğundan borçlu ... yönünden hükmün değişik gerekçe ile bozulması görüşüne katılıyorum. Ancak diğer borçlu yönünden takibin kesinleşmesinden sonraki itfa nedeniyle takibin iptali istendiği, itfanın ise İİK 71/1 maddesi kapsamında belgelerle ispatlanamadığı yönündeki Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bozma kararı usul ve yasaya uygundur.
    Öte yandan çoğunluk görüşüne göre 14.03.2011 tarihli belgenin İİK’nın 71. maddesi anlamından itfa anlamına geldiği belirtilmektedir. İtfa borcu sona erdiren ödeme, takas, tecdit, ibra, af gibi nedenlerle olabilir. Bu belgenin ibra mı yoksa ödeme mi olduğu anılan belge ile anlaşılamamakta olup çoğunluk görüşünde de bir hususta açıklayıcı bir bilgiye yer verilmemiştir.
    Belge içeriğine göre ibra söz konusu olup ibra sözleşme olduğundan tek taraflı irade beyanı ile de ibranın olması mümkün değildir .
    İİK’nın 71. maddesinde yazılan kesin delil niteliğindeki belgelerle itfa ispatlanamamıştır. İcra mahkemesi İİK 71. maddesine göre sınırlı belgelerle inceleme yetkisine sahiptir. Yargılama yapamaz. Bu iş yönünden dar yetkilidir.
    Mahkemece anılan belgenin tarihi ile aynı gün olan 14.03.2011 tarihinde alacaklı vekilinin borçlu Mehmet’in araçları üzerindeki haciz şerhini kaldırılmasını talep ettiği, belgeyi düzenlenen ...’ın belge tarihinden birkaç ay sonra dosya alacağını temlik alıp takibe devam etmesinde iyi niyetli durumun görülmediği gibi yargılama gerektiren nedenlere dayanılarak direnme kararı verilmesi isabetsiz olup direnme hükmünün borçlu ... yönünden bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan Hukuk Genel Kurulunun, mahkemece kararının borçlu ... yönünden onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Bu nedenle alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabul edilerek mahkemenin direnme kararının borçlu ... yönünden bozulması gerektiği görüşündeyim.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi