21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/10259 Karar No: 2008/18581
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/10259 Esas 2008/18581 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/10259 E. , 2008/18581 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Manisa 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 28/02/2008 NUMARASI : 2006/3694-2008/458
Davacı, ilk kesinti tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının 01.06.1994 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece; uyulmasına karar verilen 03.04.2006 tarihli bozma sonrasında yeni yargılama sırasında davacı dava konusu olmayan murisi İ. E.’ın ilk kesintini yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren ölüm tarihi olan 22.02.2003 tarihine kadar olan sürede tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davacının murisinin 01.10.1994 tarihinden Bağ-Kur’a tescil edildiği 01.07.2001 tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Ne varki varılan bu sonuç hatalı olmuştur. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 4.2.1948 gün 1944/10 E. 1948/3 K. Sayılı kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Davacı tarafça başvuru harcı da yatırılmağından ek dava olarak nitelendirme de düşünülemez. Hal böyle olunca da bozmadan sonraki yargılama aşamasında davacı tarafça yapılan ıslah işlemi dikkate alınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Öte yandan HUMK.’nun 83. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı 01.06.1994 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemi olan bir dava açılmış olup, bu davanın yargılaması sırasında davacı dava dilekçesini ıslah ile kendisi yerine murisi olan eşinin ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren ölüm tarihi olan 22.02.2003 tarihine kadar olan sürede tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti isteğinde bulunmuştur. Islahta dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Bu nedenle davacının murisi ile ilgili ıslah isteminin reddi gerekirken, işin esasına girerek tespit kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın anılan içtihadı birleştirme kararına aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı, Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.