Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/25523
Karar No: 2008/18502
Karar Tarihi: 27.11.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/25523 Esas 2008/18502 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/25523 E.  ,  2008/18502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
    TARİHİ : 02/11/2007
    NUMARASI : 2006/618-2007/770

    Davacı,  13 yıl 5 ay hizmeti olduğu halde 12 yıl 4 ay 25 gün hizmetinin olduğunu, davalı kurumun bir yıllık hizmetini iptal ettiğini ileri sürerek hizmetinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı, 05.06.2002 tarihli hesap özetinde 13 yıl 5 ay hizmeti olduğu halde 13.04.2006 tarihli hesap özetinde 12 yıl 4 ay 25 gün hizmetinin olduğunu, davalı Kurumun 1 yıllık hizmetini iptal ettiğini ileri sürerek hizmetinin tesbitini istemiştir.
    Mahkeme davanın  kabulü ile davacının 20.04.1982-11.02.1991 tarihleri arasında ve  03.06.2004 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasaya tabi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı, 23.03.2000-31.08.2001 ve 01.04.2002-30.06.2002 tarihleri arasında  da isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar vermiştir. 
    Davacının dava konusu yaptığı 13.04.2006 tarihli ekstre içeriğinden, davacının 20.04.1982-11.02.1991, 23.03.2000-31.08.2001 ve 01.04.2002-30.06.2002 tarihleri arasında  sigortalı sayıldığı, 03.06.2004 tarihinden itibaren de sigortalılığının devam ettirildiği görülmektedir. Başka bir anlatımla, mahkemece kabul edilen sürelerin  davalı Kurum tarafından da kabul edilen uyuşmazlık konusu olmayan süreler olduğu anlaşılmaktadır. Esasen  uyuşmazlık, ikinci ekstrede yer almayan  26.04.1991-30.12.1993 tarihleri arasındaki  süreden kaynaklanmaktadır. Mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamışsa da davacının bu yöne ilişkin temyizi bulunmamıştır.
    Mahkemenin, davalı Kurum tarafından da kabul edilen sürelerin yeniden tesbitinde  davacının hukuki yararının bulunmadığı gibi ayrıca kabule göre, HUMK"nun 74. maddesinde yazılı istekle bağlılık kuralı gözardı edilerek dava sonraki tarihi de kapsar  şekilde hüküm kurması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.11.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
    Davacı, dava dilekçesinde açıkça, davalı Bağ-Kur  Müdürlüğünce düzenlenen  5.6.2002  tarihli ekstrede 1982 yılı  giriş itibariyle 13 yıl  5 ay hizmetinin bulunduğunu   bildirdikten  sonra,  13.4.2006    tarihli    ekstrede  ise  12 yıl   4 ay   25 gün  hizmetinin bulunduğunu belirttiğini bu çelişki nedeni ile yok sayılan  bir yıllık hizmetinin geçerli  sayılmasını talep etmiştir.
    Mahkemece yaptırılan  bilirkişi incelemesi sonucu davacının 20.4.1982 girişi ile  dava  tarihide  aşılarak  31.12.2006  tarihi   arasında,  davacının askerlik borçlanması da (sonradan yapılan)  dahil 15 yıl 26 gün  hizmeti  olduğu saptanmış,   bu süre karar altına alınmıştır.
    Bu tür davalar Sosyal Güvenlik Hukukuna  ilişkin olup kamu düzenini ilgilendirdiğinden mahkemece resen  araştırma yapılarak  gerçek ihtilaf  ortaya konulup çözüme gidilmesi gerekir.
    Dosya incelendiğinde, davacının  5.6.2002 tarihli ekstrede 26.4.1991- 30.12.1993 tarihleri arası sürenin, 13.4.2006 tarihli ekstrede nazara  alınmadığı gibi davalı Bağ-Kur  vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği  üzere 2000-2002  yılları arasındaki  isteğe bağlı  sigortalılığında  primlerinin  aksatması nedeni ile  sürede azalma olduğunu  açıkça belirtmiştir.
    Bu durumda davacının  gerek 1991 - 1993 tarihleri arasındaki sürenin tartışılmasını istemesi ve gerekse 2000-2002 yılları arası aralıklı olarak pirimlerini ödememesi nedeni ile isteğe bağlı sigortalılığının geçerli sayılmasını istemesinde hukuki yarar yoktur denemez.
    Kaldıki davalı Bağ-Kur vekili"de savunmasında isteğe bağlılığın bir kısmını saymadığını açıkça belirtmiştir.
    Bu nedenle, mahkemece bu ihtilaflı  dönem   üzerinde durulmadan Bağ-Kur’ca  tesbit edilen sürelere ilaveten  askerlik borçlanması ve dava tarihini  aşan miktarı da  ekleyerek 15 yıl 26 gün  hizmete karar verdiğinin kısa kararda  açıklayarak, karar vermesi davacının Sosyal  Güvenliğe ilişkin   bu talebinin hukuki  yarar yokluğundan  davanın reddini  gerektirmez.
    Mahkemece, bu ihtilaflı süreler tartışılıp talebin kabul veya reddine karar verilmeliydi. Zira hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği takdirde davacı bu ihtilaflı süreler için bir daha dava açamayacaktır. Bu davada bu ihtilaf müsbet veya menfi halledilmeliydi.
    Nitekim bilirkişi, askerlik süresi hariç ihtilaflı dönemde 13 yıl 26 gün hizmetinin olduğunu tesbit etmiştir.
    Ne varki davacı karardan tesbit edilen sonradan yapılan askerlik borçlanmasıda dahil 15 yıl 5 ay hizmet, görünce  yanılgı ile kararı temyiz etmemiştir.
    Bu nedenle davacıyı yanıltan bu karar  davacı tarafından temyiz  edilmese de Bağ-Kur’ca nazara  alınmayan  ihtilaflı süreler  tartışılıp müspet veya menfi karar bağlanması ve HUMK 74. md. de nazara alınmadan hüküm kurulmasının hatalı olması yönünden bozulması  gerekecektir.
    Yukarıda belirtilen  nedenlerle, temyiz edilen kararın, çoğunluk bozma gerekçesine katılmıyoruz.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi