8. Hukuk Dairesi 2013/13191 E. , 2014/4856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Düzce İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2012/214-2013/212
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/4437 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Düzce 4. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1035 sayılı talimat dosyasında yapılan 19.06.2012 günlü hacze konu menkullerin, davacı üçüncü kişiye ait olup faturalarının bulunduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu, sözleşme ve teslim tutanaklarının geçerli olmadığını, menkullerin borçlunun elinde iken haczedildiğini belirterek davanın reddine kararı verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu vekili, açılmış olan davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda: davanın 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı, 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesindeki düzenlemeye yeni HMK’nda yer verilmediği, ancak İİK hükümleri uyarınca asıl takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinin yetkisinin kesin olduğu, buna göre asıl takibin yapıldığı Kayseri İcra Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
1086 sayılı HUMK’nun 512/1. maddesine göre eşyanın bulunduğu ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde istihkak davasının açılabileceği açıkça düzenlenmiştir. Bu özel yetki kuralı HUMK"nun 9. maddesindeki genel yetki kuralına ayrıcalık oluşturmakla birlikte genel yetki kuralını ortadan kaldırmadığı ve İİK’nun 50. maddesi gereğince de
HUMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri takip hukukunda da uygulandığı için hacizden doğan istihkak davaları genel yetki kuralınca, Yasada ayrıca düzenlenmiş olmadıkça (taşınmazlarda ve iflastaki istihkak davası gibi,) davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir, özel yetki kuralı uyarınca da; haciz icra takibinin yapıldığı yerde uygulanmış ise bu yer, talimat aracılığı ile uygulanmışsa hacizli malın bulunduğu yer ya da icra takibinin yapıldığı yer, icra mahkemesinde açılabilirdi (HUMK’nun 512/1, 9, İİK’nun md. 97–99. maddeleri).
Dava, 6100 sayılı HMK zamanında açılmış olup bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile birden fazla davalı varsa bunlardan birisinin yerleşim yeri mahkemelerinde açılması mümkündür.
Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Kesin yetki kuralı olmadığı durumlarda, hakim doğrudan (re"sen) yetkisizlik kararı veremez.
Somut olayda, davalı borçlu Şirketin yerleşim yeri Düzce merkez sınırları içinde kaldığına göre davanın Düzce İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ele alınıp sonuçlandırılması gerekirken, usulünce yapılmış yetki itirazı olmadığı gibi kesin yetki kuralı da söz konusu olmadığından kendiliğinden (re"sen) yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
21.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.