11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/24947 Karar No: 2014/8172 Karar Tarihi: 28.04.2014
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/24947 Esas 2014/8172 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sahtecilik suçu ile suçlanan sanığın cezasının şarta bağlı olarak ertelenmesi ile ilgili kararını verirken, sanığın müştekiye olan borçlarını tamamen ödemesi şartını koşmuştur. Ancak, müşteki adına sahte belgelerle telefon aboneliği yaptıran sanığın, eylemden kaynaklanan zararı gidermemiş olduğu belirtilmiştir. Kararda, suça konu olan telefon sözleşmesinin incelenerek iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve suç tarihi ile uygulanacak yasa hükümlerinin belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca suça konu sözleşmenin aslı dosyada saklanması gerektiği, talep eden ilgili kuruma iadesine karar verilemeyeceği belirtilmiştir. Kararın gerekçesi doğrultusunda, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür ve hüküm, kanuna aykırı bulunduğu için bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2012/24947 E. , 2014/8172 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/119792 MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 06/12/2010 NUMARASI : 2010/255 (E) ve 2010/859 (K) SUÇ : Özel belgede sahtecilik
Hükmolunan cezanın şarta bağlı olarak ertelenmesi ile ilgili kısımda yazılı "sanığın sorumlu olduğu miktarın müşteki aleyhine TT tarafından yapılan takibe konu Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2009/7072 sayılı dosyasındaki borcun tüm ferileri ile birlikte ödenmesi şeklinde belirlenmesine" ibaresinin, erteleme hükümlerinin uygulanabilmesi için sanık tarafından giderilmesi gereken zarar miktarını duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ifade ettiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususu tartışılmamış ise de, müşteki adına sahte belgelerle telefon aboneliği tesis ettiren sanığın, eylemden kaynaklanan zararı gidermemiş olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki bu hususlara yönelen bozma düşüncelerine iştirak olunmamıştır. 1-Sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin tespitinin hakime ait olduğu cihetle, suça konu telefon sözleşmesinin getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Telefon şirketinden mağdurun kimliğini kullanarak aldığı telefon hattına ilişkin suçun konusunu oluşturan sözleşmenin tarihinin bulunmaması karşısında, telefon hattının hangi tarihte tesis edildiği, ilgili telefon şirketinden sorulup buna göre suç tarihi ve uygulanacak yasa hükümlerinin belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3- Suça konu sözleşme aslının dosyada delil olarak saklanması yerine talep eden ilgili kuruma iadesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.