19. Ceza Dairesi 2016/9991 E. , 2019/3928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I) Sanık hakkında ağaç kesme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın Kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II) Sanık hakkında tarla açma ve işgal ve faydalanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
1) Sanık hakkında 29/08/2013 tarihinde 140 nolu bölmede 1011 m2 lik alanda sanığa ait fındık bahçesinin bitişiğinde kayın ağaçları kesildiği ve açma yapıldığı tespiti ile suç tutanağı düzenlendiği, düzenlenen bu tutanağa istinaden Kocaali Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 22/10/2013 tarih, 2013/726 soruşturma numaralı iddianamesi ile ağaç kesme ve işgal-faydalanma suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı, yapılan yargılama neticesinde Kocaali Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/170 Esas, 2014/103 Karar sayılı kararı ile dosyanın Kocaali Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/146 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, yine sanık hakkında 29/08/2013 tarihinde 140 nolu bölmede 1697 m2 lik alanda fındık fidanları dikmesi nedeniyle suç tutanağı düzenlendiği, bu tutanağa istinaden sanık hakkında Kocaali Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 10/09/2013 tarih, 2013/725 soruşturma numaralı iddianamesi ile işgal-faydalanma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı, yargılamanın Kocaali Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/146 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü anlaşılmakla;
Sanığın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde aynı orman bölmesinde ağaç kesmek suretiyle açma ile işgal ve faydalanma şeklinde gerçekleşen eylemleri nedeniyle aynı tarihli suç tutanaklarının düzenlenmesi ve suçlar arasında hukuki kesintinin iddianame düzenlenmesiyle gerçekleşeceğinin kabulü karşısında, sanığın eylemlerinin bir bütün halinde tek bir suçu oluşturacağı gözetilmeden sanığın eyleminin iki ayrı suç kabul edilerek CMK"nun 225/1. maddesine de aykırı şekilde yazılı şekilde hükümler kurularak fazla ceza tayini,
2) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.
Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu"nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen tesis değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
3) Suç tarihinden sonra 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK"nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Kanun"un 106/3 maddesi uyarınca hapse çevrilmesine karar verilmesi ,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.