Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/17810 Esas 2016/20914 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/17810
Karar No: 2016/20914
Karar Tarihi: 21.12.2016

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/17810 Esas 2016/20914 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2016/17810 E.  ,  2016/20914 K.

    "İçtihat Metni"


    Kasten yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/11/2015 tarihli ve 2015/1863 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... Sulh Ceza Hakimliğinin 17/12/2015 tarihli ve 2015/1717 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 14.11.2016 tarih ve 2016/11985 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.11.2016 tarih ve 2016/391172 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Dosya aslının müşteki-şüpheli ... hakkındaki kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/193 esasına kayden derdest olması nedeniyle, onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut olayda müşteki-şüpheli ... ile şüpheli ... arasında önceye dayalı husumet bulunduğu, olay günü ...’nın yolda yürümekte olduğu esnada balkonda ...’ü gördüğü ve aralarındaki sözlü atışma meydana gelmesini müteakip...’ün de aşağı yola indiği, bu esnada müşteki-şüpheli ...’nın yanında bulunan bıçakla ...’ü boynundan yaralaması üzerine kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hakkında dava açıldığı, ancak aynı olayda müşteki-şüpheli ...’nın da ...’ten şikayetçi olarak olayda ilk önce şüpheli ...’in yüzüne kafa atarak kendisini yaraladığını ve ayrıca ...’in elinde de bıçak olduğunu beyan ettiği cihetle, her ne kadar şüpheli ...’in müşteki ...’e kafa atarak yaraladığı iddiası doktor raporları ve tanık beyanları ile doğrulanmamış ise de, şüpheli...’in hastaneye kaldırıldığı sırada eşyalarının kontrol edilmesi üzerine eşofmanının sağ cebinde 08/05/2015 tarihli tutanakta tarif edilen meyve bıçağının bulunması karşısında, şüpheli ...’in olay sırasında yanında bulundurduğu meyve bıçağı ile yaralamaya teşebbüs veya tehdit suçlarını işlediğine dair kamu davasının açılması hususunda şüphe oluşturacak delil bulunduğu, ancak ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda bu hususa ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ... Sulh Ceza Hakimliğinin 17/12/2015 tarihli ve 2015/1717 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4.maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 21.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.