Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı alacaklının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu"nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu"nun 97/10. maddesi hükmü gereğince, istihkak davası sonuçlanmadan haczedilen eşya paraya çevrilirse, mahkeme, satış bedelinin yargılamanın sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi veya teminat karşılığı veya teminatsız olarak ödenmesi konusunda karar vermek zorundadır. Yasanın bu hükmünden, mahkemenin paranın ödenmiş veya ödenmemiş olmasına bakmaksızın istihkak davasına devam ederek, haklı çıkılması halinde bedele hükmedilmesi gerektiği anlamı çıkmaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş ve oturmuş içtihatları da bu yoldadır. Somut olayda, haciz edilen eşyalar açık arttırma ile dava dışı üçüncü kişiye 28.11.2006 tarihinde 45.050,00.-YTL’ye satıldığına ve bedeli alacaklıya henüz ödenmediğine göre, davacı üçüncü kişi davasında haklı çıktığında satılan eşya bedelinin davacı üçüncü kişiye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek, haczedilen eşyalar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Öte yandan, istihkak davasının kabulü üzerine davacı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İcra ve İflas Kanunu"nun 97/15. maddesi uyarınca alacaklının kötü niyetinin gerçekleşmesi gerekir. Alacaklının üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkması kötü niyetli bir davranış olarak nitelendirilemez. Alacaklının kötü niyeti kanıtlanmadığından tazminatla sorumlu tutulması da isabetsizdir. 4-Ayrıca, istihkak davasının kabulüne karar verildiğine göre, alacak tutarı ile haczedilen malın değerinden hangisi az ise, o değer üzerinden Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı Tarife’nin Yargı Harçları Bölümü’nün A) III-1-a) maddesi uyarınca %o54 oranında hesaplanacak karar ve ilam harcından peşin alınan karar ve ilam harcı indirilerek kalan karar ve ilam harcının davalıdan alınması gerekirken eksik harca hükmedilmesi de yerinde değildir. Kamu düzenine ilişkin bu yanlışlık da temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir. O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.