2. Ceza Dairesi 2020/12007 E. , 2020/4820 K.
"İçtihat Metni"Bina içerisinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Giresun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2012 tarihli ve 2012/331 esas, 2012/436 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30/12/2019 gün ve 94660652-105-28-17824-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/01/2020 gün ve 2020/1420 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1- Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 2018/14894 esas, 2019/10584 karar sayılı ilamında ""..Suça konu şort ve gömleğin değerinin tespit edilerek, sonucuna göre suç tarihindeki brüt asgari ücretin onda birinden az olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanması gerekip gerekmeyeceğinin gözetilmemesi..." şeklinde belirttiği üzere, olay günü müştekinin sorumlu müdür olduğu marketten, müştekinin beyanına göre 13.25 Türk lirası değerinde 1 kg çay hırsızlayan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 145. maddesi uyarınca cezadan indirim yapılması veya ceza verilmekten vazgeçilmesi hususları tartışılmadan, yazılı şekilde karar verilmesinde;
2- Sanığın mahkumiyetine karar verilmekle birlikte sanık hakkında ikinci kez mükerrir olduğundan bahisle tekerrür uygulandığı görülmüş ise de, birinci kez tekerrür hükümleri uygulandığı belirtilen Giresun Ağır Ceza Mahkemesinin 29/09/2005 tarihli ve 2004/101 esas, 2005/344 sayılı kararında sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmadığı anlaşılmakla, her ne kadar adlî sicil kaydına göre hükümlünün mükerrir olduğu sabit ise de, hakkında birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği, dolayısıyla ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- 1 no’lu kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma; kesinleşmiş hakimlik veya mahkeme kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir yasa yoludur. Bu yasa yolu ile kanunların aynı (tek) biçimde uygulanması, Yargıtay/istinaf denetiminden geçmeksizin kesinleşen kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Kanun yararına bozmanın konusu hukuka aykırılıkların giderilmesi olunca, ayrıntıları 26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığı üzere, yasaya aykırılık halleri uygulamadaki yanlışlıklar ile esasa etkili usul hatalarından ibarettir.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, temyiz/istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı başvurulabilmesi mümkün olup, kesin hükmün otoritesinin zedelenmemesi gerektiğinden, hukuka aykırılıkların ciddi boyutlara ulaşması yanında, maddi meseleye ilişkin kanıtların takdirinde yanılgıya düşüldüğünden bahisle kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağı gibi hakimin takdir yetkisi kapsamına giren hususlar ile takdirin hatalı kullanılması ile ilgili hukuka aykırılıklar yönünden de kanun yararına bozma yasa yoluna gidilmesi olanaklı bulunmamaktadır. Yasa yolunun bu özelliği nedeniyle, hakimin takdirini hatalı kullanmasına ilişkin hususlardaki hukuka aykırılıklar, sadece olağan denetim yolu olan temyiz/istinaf incelemeleri sırasında dikkate alınabilecektir.
İnceleme konusunu oluşturan davada olduğu gibi kanıtların takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirme yapılmadığından bahisle kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı bulunmadığından, (GİRESUN) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 05/10/2012 tarihli ve 2012/331 Esas - 2012/436 Karar sayılı karara yönelik 1 no’lu kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- 2 no’lu kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ve birinci kez tekerrür hükümleri uygulandığı belirtilen Giresun Ağır Ceza Mahkemesinin 29/09/2005 tarihli ve 2004/101 Esas - 2005/344 Karar sayılı kararında sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmadığı gibi sanığın adli sicil kaydında yer alan tekerrüre esas nitelikteki ilamlarının hiç birinde 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanığın ikinci kez mükerrir sayılmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (GİRESUN) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 05/10/2012 tarihli ve 2012/331 Esas - 2012/436 Karar sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; hükümden, sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısmın ÇIKARILMASINA, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.