21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/269 Karar No: 2008/18343 Karar Tarihi: 25.11.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/269 Esas 2008/18343 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/269 E. , 2008/18343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 22/03/2007 NUMARASI : 2006/1499-2007/254
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu menkul mallar, borçlunun takip ve ödeme emrinin bizzat tebliğ edildiği adres olan C.M. No:22 İ. adresinde 28.11.2006 tarihinde borçlunun huzuruyla haczedilmiştir.Borçlu “Bu iş yeri şu an benim adıma değildir.Daha önce bana aitti;2006 Eylül ayı sonunda tüm iş yerlerimi kapattım.Şu an bu iş yeri A. ve İ. adına kayıtlıdır” demek suretiyle oğulları tarafından kurulan davacı 3.kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunmuştur. Haciz adresinin öncesinde borçluya ait ticari işletme iken borçlunun işlerinin bozulması nedeniyle haciz tarihine çok yakın bir tarihte borçlunun oğulları tarafından kurulan Ltd.Şti adına tescili örtülü iş yeri devri niteliğindedir.Borçlu devre rağmen haciz adresini işletmeye devam etmektedir.Nitekim davacı 3.kişi Ltd.Şti 04.07.2006 tarihinde haciz adresinde kurulmuş olmasına rağmen borçluya ödeme emri 06.12.2006 tarihinde haciz adresinde bizzat tebliğ edilmiş yine ihtiyati haciz 28.11.2006 tarihinde borçlunun huzuruyla gerçekleşmiştir.Anılan sebeplerle resmi belgelerin davacı 3.kişi adına olması nedeniyle haciz adresinin davacı 3.kişiye ait olduğunun kabulu yolundaki gerekçede isabet yoktur. Davacı 3.kişi borçlunun borca batık halini bilebilecek durumda olup borçlu ile davacı arasındaki bu ilişki, ticari işletme devri niteliğinde bulunduğundan İİK’nun 44 ve Borçlar Kanununun 179. maddelerinin uygulanması gerektiği açıktır. Anılan maddelerde öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekten borçlunun devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirilerek ilan edildiği ve mal beyanının verildiğine ilişkin dosyada hiçbir kanıt yoktur.Tüm bu işlemler danışıklı olup alacaklılardan mal kaçırmaya yöneliktir. Bu durumda; devir alacaklının haklarını etkilemeyeceği gibi, devralan davalıda Borçlar Kanununun 179. maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumlu bulunduğundan, davanın reddi gerekirken kabulu usul ve yasaya aykırıdır. O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya (Alacaklı) iadesine,25.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.