MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 28.08.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, müvekkilinin muris ..."nun ilk eşinden olan çocuğu olduğunu, davalıların ise murisin ikinci eşinden olan çocukları olduğunu, davacının murisinin ölümünden sonra davalılar tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.11.2007 tarihli, 2007/947 Esas-846 Karar sayılı ilamı ile mirasçılarının tespit edildiğini ancak alınan mirasçılık belgesinde davacının mirasçı olarak görünmediğini belirterek anılan mirasçılık belgesinin iptalini dava etmiştir.
Davalı ..., nüfus kayıtlarında davacının muris ..."nin çocuğu olarak yer almadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 575. maddesi hükmüne göre miras ölümle açılır. Aynı Kanunun 496. maddesi hükmüne göre de, alt soyu bulunmayan miras bırakanın mirası eşit payla anne ve babasına kalır. Miras bırakandan önce ölmüş olan anne ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yolu ile kendi alt soyları alır.
Somut olaya gelince, tüm dosya kapsamı ile davacı muris ... ile arasındaki nesep bağını ve mevcut delillerle ..."nin kök murisi olduğunu kanıtlamıştır. Dosya kapsamına göre muris ..."nun 05.07.1991 tarihinde dul ve çocuklu olarak öldüğü, geriye mirasçı olarak kendisinden önce ölen ..."den olma çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile resmi nikahsız birlikteliğinden olan davacı ..."ü (...) bıraktığı, oğlu ..."nun muristen sonra 23.06.2001 tarihinde boşanmış ve çocuksuz olarak öldüğü, ölüm gününde murisin eşi olan babası ..."inde ölü olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca muristen oğlu ..."na intikal eden payın ölümü ile tekrar anne ve babasına geri döneceği, bunların da daha önce ölmüş olmaları nedeniyle halefiyet yoluyla alt soylarına intikal edeceği, sonuç olarak murisin oğlu ..."ndan ölü annesi ...’ye intikal edecek 1/2 payın annesi ..."nin tüm çocuklarına, babası ..."e intikal edecek 1/2 payın da babası ..."in tüm çocuklarına kalacağı kuşkusuzdur. Mahkemece veraset ilamının iptaline karar verilmiş ise de kararın gerekçesinden murisin kendisinden sonra ölen oğlu ..."nun payının ne şekilde dağıtıldığı anlaşılamamıştır. Açıklanan gerekçe ile muristen sonra ancak hüküm tarihinden önce vefat eden murisin oğlu ..."nun miras payının da yukarıda açıklandığı şekilde belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.