19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2563 Karar No: 2021/648 Karar Tarihi: 27.01.2021
5846 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/2563 Esas 2021/648 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel mahkeme tarafından verilen hüküm temyiz edilmiş ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin tebligatın bila ikmal gelmesi nedeniyle geçerliliği bulunmamış ve karar kesinleşmemiştir. Bu nedenle, zamanaşımı süresi işleme girmediği için kamu davası düşmüştür. Suç tarihi itibarıyla davanın 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67. maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesidir.
19. Ceza Dairesi 2020/2563 E. , 2021/648 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık hakkında verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararına ilişkin tebligatın sanığın en son ikametgahı olarak bildirdiği adresine çıkarıldığı, tebligatın bila ikmal gelmesi nedeniyle aynı adrese 7201 sayılı tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin öncesinde usulüne uygun yapılan tebliğ bulunmadığından tebligatın geçerliliğinin bulunmaması nedeniyle kararın kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra da zamanaşımı süresinin durmadığı dikkate alınarak yapılan incelemede, Suç tarihi itibarıyla sanıklara isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı, 14.02.2009 tarihinden inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"nin 322. maddesinin verdiği yetkiyle, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı sebebiyle KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE, 27.01.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.