3. Ceza Dairesi 2016/4322 E. , 2016/20882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik mala zarar verme suçundan açılmış bir dava bulunmadığı halde, bu suçtan sanık ..."in beraatine ilişkin verilen kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek ve katılan vekilinin sanıklar... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyizi vasfa yönelik olup hükümlerin temyizi kabil olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tayin edilen adli para cezasının tür ve miktarına göre, hükmün 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince temyizi mümkün bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz isteminin 6217 sayılı Kanun"un 26/1. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında mala zarar verme ve kasten yaralama, sanık ... ve ... hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Katılanın aşamalarda değişmeyen beyanı, olay yeri görgü ve tespit tutanağı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre, sanık ..."in katılanın aracına olaydan sonra ele geçirilemeyen demir sopa ile vurarak mala zarar verme suçunu işlediği sabit olduğu halde, sanık ..."in atılı suçtan mahkumiyeti yerine, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi,
b) Sanık ..."in kendisini rahatsız ettiğini iddia ettiği katılan ile olay öncesinde telefon ile konuştuğu, evine geleceğini öğrenmesi üzerine sanık ..."e haber verdiği, sanık ... ..."in de sanık ..."ı arayarak bu durumu haber verdiği, sonrasında sanık ..."in evine gittikleri, katılanı sanık ..."in evinin önünde gördükleri, katılanın kaçmak için aracına bindiği, sanıklar ... ve ..."ın katılanın aracına sopalarla vurarak zarar verip, katılanı araçtan indirdikleri, sanık ..."in bıçakla, sanık ..."in olaydan sonra ele geçirilemeyen demir sopa ile, sanık ..."ın da olaydan sonra ele geçirilemeyen sopa ile katılanı kemik kırığına neden olacak şekilde yaralamaları şeklinde gerçekleşen olayda, sanıkların fikir, irade ve eylem birliği içerisinde fiil üzerinde hakimiyet kurarak suçu doğrudan doğruya birlikte işledikleri anlaşılmakla sanıklar ... ve ..."in TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle 86/1, 86/3-e, 87/3. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini,
c) Sanık ..."in aksi sabit olmayan savunmasına göre; olay öncesinde kendisini rahatsız eden katılanın, olay günü evine geldiği sırada sanıklar tarafından yaralandığının anlaşılması karşısında, bu hususun sanıklar lehine TCK"nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektireceğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
d) 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.