12. Ceza Dairesi 2018/4893 E. , 2018/10817 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile, 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümle, 765 sayılı Kanunun 59/2. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/07/2005 tarihli 2004/107 Esas, 2005/137 Karar sayılı ilamı ile, 2863 sayılı Kanunun 74/1. cümle, TCK"nın 62, 51.maddeleri gereğince sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, anılan hükmün sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 26/02/2008 tarihli kararıyla, sanığın hukuki durumunun 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK 231. maddesi gereğince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulduğu, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 18/07/2008 tarihli karar ile sanığın, 2863 sayılı Kanunun 74/1. cümle, 765 sayılı TCK"nın 59/2, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 16/09/2008 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından, 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, daha sonra sanığın, 30/08/2013 tarihinde basit yaralama suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Çaycuma Asliye Ceza Mahkemesinin 07/04/2015 tarihli ilamı ile kesin nitelikte mahkumiyetine hükmedildiği, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlendiğinden, anılan suçun işlendiği 30/08/2013 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 74. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK"nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 03/04/2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının durma süresi de gözetildiğinde, karar tarihinden önce dolduğu halde yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.