14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11613 Karar No: 2015/2309 Karar Tarihi: 03.03.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/11613 Esas 2015/2309 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/11613 E. , 2015/2309 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 13.07.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, çekişmeye konu suyun davalı idare tarafından müvekkillerinden izin alınmadan kanal açılarak ... Köyüne götürülmek istendiğini, bu su götürüldüğünde hayvanlarının sulanması ve çayırları için gerekli su ihtiyacının karşılanamayacağını belirterek davalı idarenin müdahalesinin önlenmesini ve yapılan yapının yıkılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, memba tahsis kararı ile tahsis kararı verildiğini, ilan süresinde itiraz olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, dava konusu suyun kaynağının bulunduğu yerin tescile tabi olmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup ... Köyü kadastro çalışma alanında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri sayılmıştır. Bu hükme göre, idari davalar; idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibarettir. Gerçekten, idari eylem ve işlemlerden dolayı zarar gören kişiler tarafından açılacak "tam yargı" davaları idari yargı yerinde görülür ve çözümlenir. İdari eylem, kamu idare ve kurumlarının kamu görevine ilişkin, idare hukuku kural ve gereklerine göre yaptığı olumlu veya olumsuz davranış ve fiillerden ibarettir. İdari işlem ise, idari kanunlara dayanılarak yapılan muamelelerdir. İdarenin eylem ve işlemleri, onun kamu hukuku alanındaki kamu gücüne (kamu otoritesini) kullanarak, idare hukuku kural ve gerekleri uyarınca yaptığı faaliyetlerin, hukuki ve maddi hayattaki görünümleridir. Somut olaya gelince; davalı idarenin ... Membasının ... Köyüne içme suyu olarak tahisine ilişkin 04.10.2010 tarihli ve 2010/26 sayılı tahsis kararına dayanarak içme suyu şebekesi yapımı için suya müdahalede bulunduğu ve idarenin eyleminin kamu hizmetlerine ilişkin olarak tesis edilmiş bir işleme dayanan idari eylem niteliğinde olduğu anlaşıldığından davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle davanın yargı yolu nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.