Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/27356
Karar No: 2014/657
Karar Tarihi: 15.01.2014

Yaraama - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2012/27356 Esas 2014/657 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2012/27356 E.  ,  2014/657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Yaraama, hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanık ... hakkında yaralama ve hakaret eylemlerinden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının niteliğine göre kararlara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
    Anlaşıldığından, sanık ..."ın tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    2-Sanık ... hakkında yaralama eylemlerinden kurulan hükümlere yönelik temyizde;
    Kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."nun tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    3-Sanık ..."ün yaralama ve hakaret eylemlerinden kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen yaralama ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından sanık ..."ün ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    4-Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığın katılan ..."a hakaret etmediği biçimindeki savunmasının katılan tarafından da doğrulanması karşısında; sanığın katılan ..."a hakaret eyleminden beraat kararı verilmesi ve sanığın müşteki ..."e hakaret eyleminden de bu nedenle TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve Sanık ..."nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY:

    Sanık ..."nun savunması ve katılan ..."un açık anlatımından sanığın adı geçen katılana hakaret etmediği, hakaretinin yalnızca diğer müşteki ..."e yönelik olduğu anlaşılması karşısında; sanık hakkında hakaret eyleminden hüküm kurulurken, TCK"nın 125/1. maddesi uygulanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, uygulamada yeri olmayan aynı Yasanın 43. maddesinin de uygulanması suretiyle cezanın artırılmasının yerinde olmadığından kararın bozulması gerekirken, ayrıca sanığın katılan ..."a karşı eyleminden ise beraat kararı verilmeyeceği düşüncesi ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.


    KARŞI OY:

    İddianameyle sanık ... hakkında, müştekiler ... ile ..."e tek fiil ile hakaret ettiğinden bahisle dava açıldığı; ancak, sanığın müştekilerden sadece ..."e hakaret ettiği, diğer müşteki ..."a hakaret etmediğinin müştekilerin beyanlarından anlaşılması karşısında;
    Sanığın tek fiilinden dolayı açılan davanın, bir fiilin iki ayrı müştekiden biri için beraate, diğeri için ceza verilmesine şeklinde bölünmesi söz konusu edilmemelidir. Eğer iddianamede, müştekilere farklı fiillerle hakaret edilmiş ve buna rağmen TCY"nın 43/2. maddesinden dava açılmış olsaydı, bu halde müştekilerden birine yönelik fiilden beraat kararı verilmesi savunulabilirdi. TCY"nın 43/2. maddesinde, 765 sayılı eski TCY"nın 80. maddesinde yer almayan, "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenlemede, maddenin birinci fıkrasında yer aldığı gibi birden fazla fiilin işlendiğine değil, ceza artırımı bakımından birinci fıkraya yollamada bulunulmaktadır. Bir başka deyişle, TCY"nın 43. maddesinin 2. fıkrasındaki yollama, birinci fıkradaki "değişik zamanlarda", "birden fazla" suç işlenmesi kavramlarına değil, uygulanacak ceza bakımından birinci fıkranın uygulanmasına yöneliktir.
    Somut olayımızda tek fiilden açılan ve sevki böyle olan durumda, müştekilerden biri yönünden beraat, diğeri yönünden mahkumiyetin kabul edilmesi, sanığın fiilinin bölünmesi anlamına gelir. Bir fiilden hukuka aykırı iki sonuç doğması halinde bile en ağır sonuçtan sorumluluğun kabul edildiği (TCY. md. 44) ve tek fiil ile işlenen suçta sadece ceza artırımının öngörüldüğü (TCY. m. 43/2) bir sistemde, iddianameyle bağlılık da gözetildiğinde ve tek fiilin işlenen suçun özelliği dikkate alındığında bölünmezliği/bölünemezliğinden ayrılmamak gerekir.
    Diğer yandan, tek fiilden açılan davada, fiilin bölünmesi halinde, iki ayrı müştekiye yönelik iki ayrı davadan söz etmek gerekecektir. Bu halde, bölünmüş fiilden dolayı, sanık hakkında bir beraat bir mahkumiyet söz konusu olduğunda, müdafii ile takip edilmesi karşısında, beraatle ilgili olarak sanık yararına vekalet ücretinden söz etmek gerekecektir.
    Oysa, bir fiilden açılan davada, müştekilerden birine yönelik eylem olmadığının tespiti ile (müştekilerden ... kendisine hakaret olmadığını ileri sürdüğünden) tek müştekiye (..."e) yönelik hakaret eyleminden ceza vermek ve TCY"nın 43/2. maddesini uygulamamak gerekmektedir.
    Tüm bu nedenlerle, tek fiilin bölünmesi sonucunu doğuracak biçimde, müşteki ..."a yönelik eylemden beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin yüksek çoğunluğun (4) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi